TIAMAT: DÜNYAyı barındıran büyük gezegen mi?
Bu fikri ilk defa Ardemus Kalimina ortaya attı. Galaktik mitolojiye göre, Dünya aslında bildiğimiz gibi bir gezegen değil. Bu mitolojiye göre Dünya, devasa bir gezegen olan Tiamat'ın parçalanan bir parçasına inşa edilmiş bir şehirden ibaret. Kalimina'ya göre; Tıpkı bir elmadan ısırık aldığınızda oluşan çukura benzer. O çukura dünya şehri inşa edilmiş.
Tiamat, güneş sistemimizin bir zamanlar en büyük gezegeni olarak biliniyor ve Dünya, bu devasa gezegenin kopan bir parçası üzerine kurulmuş bir yerleşim yeri. Bu teorinin çarpıcı kısmı ise Tiamat’ın hala var olduğu ve üzerinde farklı türden varlıkların yaşadığıdır. Tiamat iddiaya göre; milyonlarca yıl önce Niburu isimli bir Karakol gezegenle çarpışmış ve zarar görmüş. Bu iddiayı ilk ortaya atan kişi Ardemus Kalimina. Onun videolarına Youtube üzerinden bakabilirsiniz.
ANTARTİKA'NIN ARDINDA NE VAR?
Antartika, Dünya'nın en uzak ve en erişilemez bölgesi olarak bilinir. Ancak galaktik mitolojiye göre, Antarktika sadece soğuk bir bölge değil; mavi buz dağlarıyla çevrili bir bariyerdir. Bu mavi buz dağları, Dünya’yı Tiamat gezegeninin geri kalanından ayıran bir koruma hattıdır. Antartika’nın ötesi geçilmez olarak kabul edilir ve bu geçişin yasak olduğu söylenir. Peki bu yasak neyi saklıyor?
Antartika'nın buz duvarlarının ardında, Tiamat'ın geri kalan kısmında yaşayan varlıklar olduğuna inanılır. Bu varlıklar, insanlıktan tamamen farklı ve çok daha gelişmiş bir uygarlık seviyesine sahip olabilir. Galaktik mitolojiye göre, bu varlıklarla doğrudan temas yasaktır. Antartika'nın geçilmez mavi buz duvarları, bu şehirleri birbirinden ayıran bir sınırdır.
TIAMAT GEZEGENİNİN DEVASA YAPISI
Galaktik mitolojiye göre, Tiamat gezegeni Dünya’dan yaklaşık yirmi kat daha büyük bir yapıdadır. Dünya’nın aslında Tiamat’ın sadece küçük bir parçası olduğuna inanılır. Gezegenin diğer bölümlerinde yaşamın sürdüğüne, ancak bu varlıkların Antartika’yı geçerek Dünya’ya ulaşmalarının yasak olduğuna inanılır.
Tiamat, mitolojik olarak sadece devasa bir gezegen olarak değil, aynı zamanda büyük bir savaşın ardından parçalanmış ve dağılmış bir yapıya sahip gezegen olarak anılır. Bu mitolojide, Tiamat gezegeninde bir felaket veya savaş yaşanmış, bu olayın ardından gezegenin bir parçası kopmuş ve büyük ruhsal kurucular, buraya dünya şehrini inşa etmişler.
DÜNYA BİR ŞEHİR Mİ? GERÇEKLERİN ARDINDA YATAN SIR
Bu mitolojiye göre Dünya aslında bir gezegen değil, devasa bir şehir olarak tasarlanmıştır. Bu şehir, Tiamat gezegeninin yüzeyinden kopan bir parça üzerine inşa edilmiştir. Dünya'nın çevresindeki büyük okyanusların aslında bu kozmik parçalanma sonrası oluşan devasa çukurlar olduğu düşünülür. Yani gezegenimiz, Tiamat’ın devasa yapısının küçük bir kesitidir. Ardemus Kalimina da şöyle tasvir ediyor:
Bir yumurtayı dik tutup üstünden bir kesit aldığınızda ve üstten baktığınızda ortadaki sarı parça dünyadır etrafındaki beyazlık ise Antartika'dır
diyor.
Dünya'da yaşayan insanlar ve diğer canlılar, Tiamat'ın büyük savaşından geriye kalanları temsil ediyor.. Bu teori, gezegenimizin bir “şehir” olarak tasarlandığı ve çevresinin Antartika mavi buzları ile çevrildiği çarpıcı bir mitolojik açıklamadır.
ANTİK TARİHLERDE TIAMAT VE DÜNYA’NIN ROLÜ
Bu galaktik mitolojide Tiamat, antik uygarlıkların mitolojilerinde de yer alır. Örneğin, Mezopotamya mitolojisinde Tiamat, yaratılışın başlangıcında var olan kaosun sembolüdür.
Mitolojik anlatılara göre, Dünya'nın kendisi aslında kadim bir savaşın kalıntısı olabilir. Antartika'nın yasaklı bölgesinin arkasında, Tiamat’ın büyük gücünün veya bu savaşın izlerinin hala var olduğu düşünülür. Buraya Niburu gezegeni çarpmış ve her 3.600 yılda bir Tiamatın yanından geçmektedir.
ANTARTİKA'YI GEÇMEK yasak mı?
Galaktik mitolojiye göre Antartika’nın ötesine geçmek, Tiamat’ın asıl sakinleri ile doğrudan temas anlamına gelir. Bu yasak, kozmik düzeni bozmamak için uygulanır. Tiamat üzerindeki yaşam formlarının bizden çok daha gelişmiş ve güçlü olduğu düşünülür ve bu temasın iki dünya arasında ciddi bir çatışmaya yol açabileceği iddia edilir.
Bu yasak, aynı zamanda Dünya’nın bir parçası olduğu kozmik dengenin korunması için de gereklidir. İnsanlık, bu yasak bölgeyi aşarak evrenin daha geniş sırlarına erişebilir ve bu, gezegenimizin varoluşuna tehdit oluşturabilir.
Gelecek, bu mitolojiye göre insanlık için büyük sırlar barındırıyor olabilir. Antartika'nın ötesinde gizlenen sırlar bir gün açığa çıkabilir mi? Tiamat gezegeninin geri kalanıyla bir gün yeniden bağlanma ihtimalimiz var mı? Bu galaktik mitolojiye göre, Dünya ve Tiamat arasında yeniden bir bağ kurulabilir ve bu, insanlık için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak bu, yasakları aşmayı ve kozmik düzeni bozmamayı gerektiren büyük bir risk taşır.
Galaktik mitolojiye göre Dünya, devasa Tiamat gezegeninin küçük bir parçası olarak inşa edilmiş bir şehirden ibarettir. Antartika'nın mavi buz duvarları, bu kozmik sırları koruyan bir bariyer görevi görürken, Dünya'nın gerçek kökeni ve Tiamat gezegeni ile olan bağlantısı hala insanlık için büyük bir muamma.