Başiskele'de düzenlenen "Kitaphane Kültür Söyleşileri" programında, yazar ve sanat tarihçisi Habibe Bektaşoğlu, Osmanlı'da Ramazan geleneklerini anlattı. Mahya ışıkları, Karagöz ve Hacivat, sadaka taşları ve iftar sofraları gibi Osmanlı'dan günümüze ulaşan gelenekler ilgiyle dinlendi.
Osmanlı'da Ramazan Kültürü Konuşuldu
Başiskele Belediyesi'nin düzenlediği program kapsamında, tarihçi-yazar Volkan Şenel'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide, Osmanlı döneminde Ramazan ayının nasıl yaşandığı anlatıldı. Bektaşoğlu, cami süslemelerinden mahya ışıklarına, iftar sofralarından Ramazan eğlencelerine kadar pek çok geleneğe değindi.

Karagöz ve Hacivat Geleneği Yaşatılıyor
Osmanlı döneminde Ramazan ayının en önemli eğlencelerinden biri olan Karagöz ve Hacivat gölge oyunları, çocuklardan yetişkinlere kadar herkesin ilgisini çeken bir kültürel miras olarak öne çıkıyor. Bektaşoğlu, bu geleneğin halen çeşitli etkinliklerle sürdürüldüğünü belirtti.
Osmanlı'da Sadaka Taşı ve Yardımlaşma Kültürü
Bektaşoğlu, Osmanlı toplumunda yardımlaşma kültürünün çok güçlü olduğunu vurguladı. "Sağ elin verdiğini sol el bile bilmemeli" anlayışıyla sürdürülen sadaka taşı geleneğinin, yoksullara destek olmanın en zarif yöntemlerinden biri olduğunu söyledi. Bu geleneğin günümüzde de bazı bölgelerde yaşatıldığına dikkat çekti.
Mahya Geleneği Devam Ediyor
Ramazan ayının en görkemli simgelerinden biri olan mahya ışıkları, Osmanlı döneminde olduğu gibi günümüzde de camileri süslemeye devam ediyor. Bektaşoğlu, bu ışıkların Ramazan ruhunu yansıttığını ve toplumda manevi bir atmosfer oluşturduğunu belirtti.

Söyleşi Büyük İlgi Gördü
Programa katılan dinleyiciler, Osmanlı'da Ramazan gelenekleriyle ilgili bilgi edinmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Söyleşi sonunda, Başiskele Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Gürcan Yılmaz, sanat tarihçisi Habibe Bektaşoğlu'na günün anısına bir tablo hediye etti. Etkinlik, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.