Dün USDTRY kuru, Nisan ayında üç kez test ettiği psikolojik 33,00 seviyesini aşarak 33,03 seviyesine kadar yükseldi. Ancak, öğle saatlerinde hızla 32,92 seviyesine geriledi. Piyasa kulislerinde, bu yeni zirve sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) piyasada aktif olduğu söylentileri yayıldı.
TCMB'nin Döviz Rezervleri ve Müdahale Stratejisi
Kıbrıs İktisat Bankası Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu, TCMB'nin net döviz pozisyonunun uzun bir süre sonra ilk kez 0,7 milyar dolar gerilediğine dikkat çekti. Bu gelişme, TCMB'nin döviz kurunu yavaşlatmak için piyasaya müdahale ettiği yönündeki haberlerin doğruluğunu destekler nitelikteydi. Değirmencioğlu, “Bugün açıklanacak düne ait net döviz pozisyonuna yönelik rakamlar, bize daha doğru bir fikir verecektir. TCMB'nin 25 Haziran net döviz pozisyonu peş peşe ikinci gün de düşüş göstermişse, bu TCMB'nin döviz kurunu yavaşlatmak için hamle yaptığı anlamına gelir” dedi.
Döviz Rezervlerinde İyileşme ve Ekonomik Dönüşüm
Değirmencioğlu, TCMB'nin yerel seçimler sonrası hızla döviz rezervlerini artırdığını belirtti. Yerel seçimlerden bu yana geçen 53 iş gününde TCMB, 78,5 milyar dolarlık (rekor) rezerv biriktirerek, kamu dövizleri ve swap hariç rezervlerini -74,6 milyar dolardan +4,8 milyar dolar seviyesine çıkardı. Bu, Türkiye ekonomisinde Papaz Brunson dönemi sonrası yaşanan tahribatın hızla tedavi edilmeye başladığını göstermektedir. TCMB'nin döviz rezervleri artık endişe kaynağı olmaktan çıkarken, %72 seviyesine yükselen döviz mevduatlar (DTH) ve yabancı para enstrümanı olan KKM'nin toplam mevduat havuzu içindeki payı %50'ye ulaşmıştır.
Dolarizasyonun Azalması ve TL'ye Güvenin Artması
Değirmencioğlu, dolarizasyon eğiliminin hızla ivme kaybettiğini ve TL'ye olan güvenin yeniden tesis edildiğini vurguladı. Bu, Merkez Bankası'nın stratejik müdahaleleri ve döviz rezervlerindeki iyileşme ile desteklenmiştir. TCMB'nin bu müdahaleleri, piyasalarda istikrarı sağlamak ve TL'ye olan güveni artırmak amacı taşımaktadır.Merkez Bankası'nın USDTRY kuruna yaptığı müdahaleler, döviz rezervlerindeki artış ve dolarizasyonun azalması, Türkiye ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğini göstermektedir. Bu müdahaleler, TL'nin değerini korumak ve ekonomik istikrarı sağlamak için kritik bir rol oynamaktadır.