Türkiye'de döviz kurları arasındaki fark, Kapalıçarşı ve bankalararası piyasa arasında uçurum seviyelerine ulaşmış durumda. Bu durum, sadece piyasa koşullarının değil, aynı zamanda derinleşen ekonomik güven kaybının da bir göstergesi. Kapalıçarşı'daki döviz fiyatları, bankalararası piyasaya göre belirgin bir şekilde yüksek ve bu fark, Türkiye ekonomisindeki krizin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Ekonomik belirsizliklerin artmasıyla birlikte, dövize olan talep hızla yükseliyor. Türkiye'nin yerel para birimine duyulan güven azalırken, bireyler ve şirketler dövize yöneliyor. Bankalararası piyasada Dolar/TL kuru 33,88 seviyelerindeyken, Kapalıçarşı'da bu oran 34,10'u bulmuş durumda. Bu 22 kuruşluk fark, sadece bir spekülasyon değil, TL'ye olan güvenin sarsıldığını açıkça ortaya koyuyor.
Carry tradeciler, TL mevduat faizlerinin sonuna yaklaşıldıkça dövize yönelmeye başladı. Bu yatırımcılar, düşük faiz dönemlerinin sona ermesiyle birlikte ucuz döviz toplayarak karlarını realize etmeye çalışıyor. Daha yüksek kur hedefleyen bu yatırımcılar, düşük kurdan fayda sağladıkları dönemi geride bırakmış durumda.
Şirketler ve vatandaşlar arasında panik havası giderek yayılıyor. Döviz borcu olan şirketler, kurda meydana gelebilecek bir kırılma ile iflas riskiyle karşı karşıya. Bu durum, TL'lerini dövize çevirme telaşını beraberinde getiriyor. Aynı şekilde, vatandaşlar da paralarını korumak adına dövize yöneliyor. Bu durum, ekonomik panik dalgasının genişlemesine neden olabilir.
Bu veriler, henüz krizin başlangıcının sadece bir işareti olabilir. Asıl büyük hareket ve kurdaki kırılma henüz başlamadı. Enflasyonun altında kalan kur, kaçınılmaz olarak yükselecek ve Merkez Bankası'nın faiz artışları bu yükselişi durdurmakta yetersiz kalabilir. Faiz artışlarını daha fazla sürdüremeyen Merkez Bankası, döviz müdahaleleriyle piyasayı kontrol etmeye çalışacak, ancak bu girişimlerin rezervleri eritmekten başka bir işe yaramayacağı tahmin ediliyor.
Uluslararası piyasalardan gelen uyarılar da endişe verici. Büyük finans kurumları, Türkiye'deki dolarizasyonun artışına dikkat çekiyor ve bunun ekonomik beklentilerin bozulduğunun bir işareti olduğunu belirtiyor. Bu değerlendirmeler, Merkez Bankası'nın para politikası üzerindeki baskıları da artırıyor.
Kapalıçarşı'daki döviz fiyatlarının bankalararası piyasadan daha yüksek olması, bireylerin ve yatırımcıların artan döviz talebinin bir yansıması. Bu talep, büyük bir döviz krizinin de habercisi olabilir. Dolayısıyla, "dolar 100 TL olacak" tahminleri artık sadece bir spekülasyon değil, ciddi bir ekonomik uyarı olarak değerlendiriliyor.