Giresun'da dün meydana gelen 3.9 büyüklüğündeki deprem, Karadeniz'in deprem güvenliği konusundaki endişeleri artırdı. Uzmanlar, özellikle Kuzey Anadolu Fayı'nın (KAF) Karadeniz'e olan yakınlığının bölgedeki riski artırdığını vurguluyor.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, Karadeniz'in genelde deprem açısından rahatlatıcı bir imaj çizdiğini ancak gerçekte durumun farklı olduğunu söyledi. Kuzey Anadolu Fayı'nın Yunanistan'dan başlayıp Gökçeada, Bozcaada, Tekirdağ, Ganos Fayı, Orta Marmara Fayı, Marmara Denizi, İzmit, Sakarya, Bolu, Erzincan ve Van'a kadar uzandığını belirten Pampal, bu fayın aktif ve potansiyel olarak yıkıcı depremler üretebilecek bir yapıda olduğunu ifade etti.
Tarihsel verilere göre, KAF'ın Türkiye'nin en büyük depremlerinden bazılarını tetiklediğini hatırlatan Pampal, bölgedeki yerleşim yerlerinin ve altyapının deprem riski altında olduğunu vurguladı. Özellikle Giresun'daki son depremin ardından, bölgedeki yapıların ve insanların bu risklere karşı daha dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Pampal ayrıca, Bolu'nun içinden geçen ve potansiyel olarak büyük depremlere yol açabilecek bir fay hattının varlığına da dikkat çekti. Bu durumun bölgedeki deprem riskini daha da artırdığını ifade etti.
Karadeniz'de bulunan doğrultu atımlı fay hattının, Batum'dan Zonguldak'a kadar uzandığını ve geçmişte Bartın merkezli büyük bir deprem ürettiğini belirten Pampal, bu fay hattının gelecekteki potansiyel risklerini göz önünde bulundurmak gerektiğini söyledi.
Güncel olarak, Karadeniz'de anormal bir sismik aktivite olmasa da, Kuzey Anadolu Fayı'nın bölgedeki uzun vadeli deprem potansiyelinin devam ettiğini vurgulayan Pampal, önlem alınması gerektiğini belirtti.