Oxford Sözlüğü'nün 2024 yılı için seçtiği "brain rot" (beyin çürümesi) kavramı, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde düzenlenen bir konferansta geniş kapsamlı olarak ele alındı. Dijital cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte artan ekran süresinin bireyler üzerindeki olumsuz etkileri, uzmanlar tarafından farklı açılardan değerlendirildi. Konferansta, bu olumsuz etkilerle başa çıkma yöntemleri ve alınabilecek önlemler üzerinde duruldu.
Uzmanlar 'Beyin Çürümesi'nin Nedenlerini ve Sonuçlarını Değerlendirdi
Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) Teknopark Genel Müdürlüğü'nün ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyumda, Uzman Psikolog Ezgi Özcan, Doç. Dr. Ömer Kardaş, Uzman Klinik Psikolog Selin Kahvecioğlu Ocak ve Prof. Dr. Erkan Saka gibi alanında uzman isimler konuşmacı olarak yer aldı. Katılımcılar, dijitalleşmenin bireyler üzerindeki etkilerini, teknoloji bağımlılığının sonuçlarını ve beyin çürümesinin potansiyel etkilerini masaya yatırdı.
GOSB Teknopark Genel Müdürü Çemberci: "Farkındalık Oluşturmak İstedik"
GOSB Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, sempozyumun amacının "brain rot" konusunda farkındalık yaratmak olduğunu belirtti. Teknoloji bağımlılığının iş ve özel hayat üzerindeki etkilerini, verimlilik kaybına yol açıp açmadığını ve teknoloji kullanımının bir hastalık olup olmadığını uzmanlardan dinlediklerini ifade etti. Çemberci, etkinliğin bu konuda bir farkındalık oluşturduğuna inandığını vurguladı.
'Beyin Çürümesi'yle Mücadele İçin Bireysel Önlemlerin Önemi Vurgulandı
Prof. Dr. Çemberci, dijitalleşen dünyada beyin çürümesini durdurmanın tek bir yolu olmadığını, bunun bir süreç olduğunu dile getirdi. Herkesin kendi bireysel önlemlerini alması gerektiğini belirten Çemberci, kitap okuyarak, sosyal etkinliklere katılarak veya dijital detoks yaparak bu durumla mücadele edilebileceğini söyledi. Teknolojinin faydalarını yadsımadan, olumsuz etkilerini en aza indirecek çözümler üretmenin önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Saka: "İnsani Kabiliyetlerimizi Yeniden Kazanmalıyız"
Konuşmacılardan Prof. Dr. Erkan Saka, beyin çürümesinin modern çağın bir sorunu olduğunu ve enformasyon yüklemesiyle ilişkili olduğunu vurguladı. Teknolojiye tamamen karşı olmanın çözüm olmadığını belirten Saka, teknolojiyi aktif kullanarak, bilgi üreterek bu durumla mücadele edilebileceğini ifade etti. Düşünme kapasitesinin sekteye uğradığı ve eleştirel bakışın kaybedildiği bu süreçte, insani kabiliyetleri yeniden kazanmanın önemine değindi.
