İsviçreli firma Stadler tarafından geliştirilen bir hidrojenle çalışan tren, 46 saat boyunca durmaksızın 2.803 kilometre yol alarak yeni bir Guinness Dünya Rekoru kırdı. Bu önemli başarı, ABD'nin Colorado eyaletinde özel bir test pistinde gerçekleşti ve hidrojen yakıtının demiryolu taşımacılığını dönüştürme potansiyelini sergiledi.
FLIRT H2 Treni
FLIRT H2 adı verilen tren, ortasında bir güç ünitesi bulunan iki yolcu vagonundan oluşuyor. Hidrojen yakıt hücreleri, hidrojeni elektriğe dönüştürmek için kullanılıyor ve frenleme sırasında enerjiyi geri kazanan ara bir batarya, genel verimliliği artırıyor.Bu rekorun düzenli servis senaryolarında tekrarlanması zor olabilir, ancak test, hidrojenin demiryolu taşımacılığı için sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak uygulanabilirliğini vurguluyor. FLIRT H2, 108 yolcu taşıyabilir, saatte 130 km hıza ulaşabilir ve tek bir yakıt dolumuyla tam bir gün çalışabilir, hatta 49°C'ye kadar yüksek sıcaklıklarda bile işletilebilir. Bu girişim, Stadler'in çevre dostu ve sürdürülebilir demiryolu çözümlerine olan bağlılığı ile uyumlu.
Hidrojen Yakıtlı Trenlerin Çalışma Prensibi
Hidrojen yakıtlı trenler, temelde hidrojen yakıt hücreleri kullanarak çalışır. Bu hücreler, hidrojen ve oksijenin kimyasal reaksiyonundan elektrik enerjisi üretir. Hidrojen yakıt hücreleri, anot ve katot olmak üzere iki elektrottan oluşur ve bu elektrotlar, bir elektrolit ile ayrılır. Hidrojen yakıt hücresine girdiğinde, anotta hidrojen molekülleri iyonlara ve elektronlara ayrışır.
Ayrışma sonucu ortaya çıkan elektronlar, bir dış devre üzerinden akarak elektrik enerjisi üretir. Bu elektrik enerjisi, trenin motorlarını çalıştırmak için kullanılır. Elektronlar dış devreyi dolaştıktan sonra, katoda oksijen ile birleşir ve hidrojen iyonları ile reaksiyona girer. Bu reaksiyon sonucunda su ve ısı üretilir.
Hidrojen yakıtlı trenlerde, üretilen elektrik enerjisi doğrudan kullanılabileceği gibi, gerektiğinde depolanabilir de. Bu enerji depolama genellikle yüksek kapasiteli bataryalar aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu bataryalar, trenin ivmelenmesi gereken durumlarda ekstra güç sağlayabilir veya frenleme sırasında kinetik enerjinin geri kazanılmasını sağlayarak enerji verimliliğini artırabilir.
Hidrojen yakıtlı trenler için hidrojen gazının güvenli bir şekilde depolanması ve ikmal edilmesi kritik öneme sahiptir. Hidrojen, yüksek basınçlı tanklarda veya sıvı hidrojen formunda depolanabilir. Trenin çalışma süresi ve menzili, depolanan hidrojen miktarına bağlıdır. Hidrojen ikmal istasyonları, bu trenler için yakıt ikmali yapılabilen yerlerdir ve genellikle hızlı dolum kapasitesine sahiptirler.
Hidrojen yakıtlı trenler, karbon emisyonu yapmayan bir ulaşım şekli sunarlar. Bu trenlerin çalışması sırasında yalnızca su buharı ve minimal miktarda ısı üretilir, bu da onları çevre dostu bir alternatif yapar. Hidrojenin yenilenebilir kaynaklardan üretilmesi durumunda, bu trenler tamamen sürdürülebilir bir ulaşım çözümü sunabilir.
Hidrojen yakıtlı trenler, demiryolu taşımacılığının geleceğinde önemli bir rol oynayabilir. Bu teknoloji, özellikle uzun mesafelerde ve yoğun trafikli hatlarda, dizel trenlere kıyasla daha temiz ve verimli bir alternatif sunar. Ayrıca, hidrojen altyapısının genişletilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi ile bu trenler daha erişilebilir hale gelebilir ve geniş bir kullanım alanı bulabilir.