Üroloji alanında uzman Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, HoLEP yönteminin prostat büyümesi (BPH) için kullanılan ileri düzey bir lazer teknolojisi olduğunu ifade etti. Bu yöntem, prostat dokusunu tamamen temizleyerek, kapalı bir operasyonla dışarı alınmasını sağlar ve özellikle büyük prostatlar için açık ameliyatla benzer sonuçlar sunar. Günümüzde, prostat cerrahisinde en etkili yöntem olarak görülmektedir.
Doç. Dr. Bozkurt, HoLEP operasyonunun genel anestezi altında veya spinal anestezi ile gerçekleştirildiğini belirtti. İşlem sırasında, idrar yolundan girilerek, prostat dokusu lazerle dikkatlice ayrıştırılır ve mesaneye atılır. Sonrasında, bu dokular bir morselatör aracılığıyla parçalanıp, vücut dışına alınır. Operasyonun sonunda bir sonda yerleştirilir.
HoLEP yönteminin avantajlarına değinen Bozkurt, bu yöntemin her büyüklükteki prostat için güvenle uygulanabileceğini, çok büyük prostatlarda bile kesik yapmadan işlem yapılabildiğini ve açık ameliyata iyi bir alternatif olduğunu vurguladı. Ayrıca, tekrar ameliyat gereksinimi çok düşük, cinsel fonksiyonlara zarar verme riski minimal ve kanama riski azdır. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda bile güvenle uygulanabilir ve hastanede kalış süresi kısadır.
Doç. Dr. Bozkurt, HoLEP'in prostat büyüklüğüne bakılmaksızın herkes için uygun olduğunu, büyük prostatlar ve mesane taşı olan hastalarda aynı seansta başarılı bir şekilde uygulanabildiğini belirtti. Ayrıca, idrar kanalı darlığı olan hastalarda da lazerle darlık açılabilmektedir.
Cinsel fonksiyonlar üzerindeki etkilerine de değinen Bozkurt, HoLEP'in prostat kapsülüne minimal derinlikte etki ettiği ve bu nedenle sertleşme fonksiyonlarına zarar vermediğini, ancak geri boşalma gibi bazı etkileri olabileceğini ifade etti. Bu durum sağlık açısından zararlı değildir.
Prostat ameliyatı sonrasında idrar kaçırma riskinin az olduğunu, ancak büyük prostat dokusu çıkarılan hastalarda geçici idrar kaçırma görülebileceğini belirten Bozkurt, dikkatli bir cerrahi ile bu riskin minimize edilebileceğini söyledi.
Son olarak, HoLEP sonrası prostat kanseri riskine dikkat çeken Bozkurt, ameliyat öncesi kanser tespit edilmeyen hastalarda bile ilerleyen yaşla birlikte prostat kanseri gelişebileceğini, bu nedenle hastaların düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini vurguladı.