Son yıllarda Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz, vatandaşların finansal yükünü arttırıyor. Yüksek faiz oranları ve artan yaşam maliyetleriyle birlikte, birçok kişi geçimini sağlayabilmek için borçlanmaya yöneliyor. Ancak borçlar katlanarak artarken, ödeme güçlükleri de giderek derinleşiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla kredi hacmi önemli bir artış gösterdi. 6 Aralık haftasında sektörün kredi hacmi 15 trilyon 491 milyar liraya ulaşarak 73 milyar 537 milyon lira arttı. Bu artış, yalnızca tüketici kredileri değil, ticari krediler ve kredi kartı borçlarını da kapsıyor.
Tüketici Kredileri Zirveye Ulaştı
Tüketici kredileri, son dönemdeki en yüksek seviyeye ulaşarak 1 trilyon 950 milyar 922 milyon liraya yükseldi. Bu artış, özellikle bireylerin geçim sıkıntısıyla başa çıkabilmek için borçlandığını gösteriyor. Yüksek faiz oranları, kredilerin geri ödemelerini daha da zorlaştırıyor. Ayrıca, kredi kartı borçları da 1 trilyon 739 milyar lira seviyesine ulaşarak, vatandaşların ödeme zorluklarını pekiştiriyor.
Yasal Takibe Düşen Borçlar Artıyor
Ödenemeyen borçlar, yasal takibe düşen tutarlarda büyük bir artışa yol açtı. Yalnızca bir hafta içinde, yasal takibe düşen borçlar 3 milyar 519 milyon lira artarak 290 milyar 362 milyon liraya ulaştı. Bu artış, bireylerin borçlarını ödeyebilme kapasitesinin giderek düştüğünü ve daha fazla kişinin mali sıkıntı yaşadığını gösteriyor. Bu durum, genel ekonomik dengeyi de tehlikeye atıyor.
Ticari Kredilerdeki Artış
Ticari kredilerde de önemli bir artış yaşandı. Taksitli ticari kredilerin tutarı, 28 milyar 325 milyon lira artarak 2 trilyon 81 milyar 412 milyon liraya çıktı. Bu artış, işletmelerin borçlanma oranlarının da yükseldiğini ve ekonomik açıdan zorluk yaşayan ticari sektörün daha fazla krediye başvurduklarını gösteriyor.
Ekonomik Zorluklar ve Gelecek Perspektifi
Artan borçlar ve ödeme güçlükleri, sadece bireyleri değil, tüm ekonomik yapıyı etkiliyor. Yüksek faizler ve artan borçlanma, vatandaşların alım gücünü daha da düşürüyor. Bu ekonomik sıkıntıların devam etmesi, uzun vadede daha büyük ekonomik dengesizliklere yol açabilir. Eğer bu borç yükü hafifletilmezse, gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da derinleşebilir ve ülke ekonomisi üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
Sonuç ve Uyarılar
Türkiye'nin mevcut borçlanma düzeyi, özellikle yüksek faiz oranlarıyla birleşince, vatandaşların ödeme kapasitesini zorluyor. Yasal takibe düşen borçlar ve artan krediler, ekonomik bir kriz yaratabilir. Bu nedenle, hükümetin bu durumu göz önünde bulundurup, vatandaşlara yönelik bir çözüm süreci başlatması büyük önem taşıyor.