Olay, 29 Ağustos 2024 tarihinde İzmit'teki Seka Siteleri Camii tuvaletinde meydana geldi. Cami çevresinde oyun oynayan 5 yaşındaki bir kız çocuğu, iddiaya göre 40 yaşındaki İ.A. tarafından tuvalete çağrıldı. Küçük kızın tuvalette istismara uğradığı ve daha sonra ağlayarak dışarı çıktığı belirtildi.
Olayı Büfe Sahipleri Fark Etti
Çocuğun ağlama seslerini duyan büfe sahipleri, duruma müdahale ederek küçük kızla konuştu. Kız çocuğu yaşadıklarını anlattı ve olay hemen polis ekiplerine bildirildi. Polis, kısa süre içinde İ.A.'yı gözaltına aldı. Şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Sanık Suçlamaları Reddetti
Olayla ilgili açılan dava Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Sanık İ.A., duruşmaya SEGBİS üzerinden katıldı. Mahkemede yaptığı savunmada, "Tuvalete ihtiyacımı gidermek için girdim. Neden böyle bir suçlama yapıldığını bilmiyorum. Belki tuvaletin altından bana baktı" şeklinde konuşarak, iddiaları reddetti.
Aile Duruşmaya Katıldı
Mağdur çocuğun anne ve babası ile avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Aile, sanığın en ağır cezayı almasını talep etti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi ve duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Sanığın Daha Önce de Benzer Suçtan Yargılandığı Ortaya Çıktı
Duruşmada dikkat çeken bir diğer gelişme ise, sanığın asliye ceza mahkemesinde de aynı suçtan yargılandığının öğrenilmesi oldu. Bu durum, tecavüz ve istismar olaylarına yönelik önleyici tedbirlerin ne kadar yetersiz kaldığını bir kez daha gündeme taşıdı.
Toplumun Vicdanı Yara Aldı
Yaşanan bu acı olay, Kocaeli ve Türkiye genelinde şok ve öfke ile karşılandı. Sosyal medya üzerinden yüzlerce kişi, çocuklara yönelik istismara karşı daha sert cezaların getirilmesini talep etti. Olayın cami gibi kutsal bir mekânda yaşanması ise tepkiyi daha da artırdı.
Adaletin Tecellisi Bekleniyor
İzmit'te cami tuvaletinde yaşanan istismar iddiası, yalnızca bir çocuğun hayatında değil, toplumun tamamında derin izler bıraktı. Sanığın yargı süreci devam ederken, kamuoyu adaletin en sert şekilde tecelli etmesini bekliyor. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için hem yasal hem toplumsal tedbirlerin artırılması gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi.