Uzun süre suda kaldığımızda parmak uçlarımızda ve ayak parmaklarımızda buruşma gözlemlemek oldukça yaygındır. Bu durum, cildin su emme özelliğinden kaynaklanır. Cilt, epidermis adı verilen üst katmandan ve dermis adı verilen alt katmandan oluşur. Epidermis, su geçirmez bir bariyer görevi gören keratin proteininden oluşan hücrelerden oluşur. Dermis ise kan damarları, sinirler ve yağ bezleri gibi çeşitli dokuları içerir.
Suya maruz kaldığımızda, epidermisteki hücreler su moleküllerini emmeye başlar. Bu, hücrelerin şişmesine ve parmak uçlarımızda ve ayak parmaklarımızda buruşmalara neden olur. Bu buruşmalar, cildin su emme kapasitesini artırarak parmaklarımızın ve ayak parmaklarımızın şişmesini ve kırışmasını önlemeye yardımcı olur.
Buruşma sadece el ve ayaklarımızda görülmesinin sebebi, bu bölgelerdeki dermis katmanının daha ince olmasıdır. Dermis ne kadar kalınsa, su emme kapasitesi o kadar az olur. Bu nedenle, avuç içlerimiz ve ayak tabanlarımız gibi dermis katmanının daha kalın olduğu bölgelerde buruşma gözlemlenmez.
Buruşmalar, sudan çıktıktan sonra genellikle birkaç dakika içinde kaybolur. Bu süre, cildin ne kadar su emdiği ve ortamın ne kadar kuru olduğuna bağlı olarak değişebilir.
Uzun süre suda kalmanın bazı ek etkileri şunlardır
- Cilt yumuşayabilir ve kırılgan hale gelebilir.
- Ciltte kaşıntı ve tahriş oluşabilir.
- Su emilimi, su zehirlenmesine yol açabilir.
Uzun süre suda kalmaktan kaçınmak için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz
- Yeterli miktarda su içmek
- Su geçirmez kıyafetler giymek
- Cildinizi kuru tutmak
- Güneşten korunmak
Eğer uzun süre suda kalmak zorundaysanız, cildinizi kuru tutmak ve su emilimini önlemek için su geçirmez kıyafetler giymeniz önemlidir. Ayrıca bol bol su içerek dehidrasyonu önlemeniz gerekir.