Sakarya’da yaşayan 68 yaşındaki Necdet Konuk, baba mesleği için üniversite eğitimini yarıda bıraktı. Çocuk yaşlarda başladığı çakmak tamirciliğini 58 yıldır sürdüren Konuk, mesleğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
Mesleğe Çocuk Yaşta Başladı
Necdet Konuk, baba mesleği olan çakmak tamirciliğine 10 yaşında adım attı. Babasının yanında çalışarak öğrendiği mesleğini, yıllardır Sakarya'nın Adapazarı ilçesindeki Tarihi Uzun Çarşı’da sürdürüyor. Üniversiteyi bırakma kararını, mesleğine olan ilgisi nedeniyle aldığını belirten Konuk, tamir edemeyeceği çakmak olmadığını ifade etti.
Sakarya’da Mesleği Yapan Son Usta Olduğunu Düşünüyor
Yılların ustası Konuk, Sakarya’da bu mesleği devam ettiren tek kişi olduğunu düşünüyor. Mesleklerinde çırak yetişmediğini belirten Konuk, çakmak tamirciliğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. Eskiden popüler olan birçok mesleğin çırak yetişmemesi sebebiyle unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti.
Çırak Yetişmemesi Mesleği Bitiriyor
Konuk, çocukların artık el işçiliği gerektiren mesleklere yönlendirilmediğini dile getirerek, baba mesleği olan çakmak tamirciliğini sürdürecek kimsenin kalmadığını belirtti. Ailelerin çocuklarını akademik eğitime yönlendirdiğini, ancak küçük mesleklerin de yaşatılması gerektiğini vurguladı.
Ucuz Çakmak Üretimi Mesleği Olumsuz Etkiliyor
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ucuz çakmakların yaygınlaşması, çakmak tamirciliğine olan ilgiyi azalttı. İnsanların tamir yerine yenisini almayı tercih ettiğini söyleyen Konuk, tamir işlerinin büyük ölçüde kaliteli ve antika çakmaklarla sınırlı kaldığını belirtti.
Eski Çeşit Çakmaklara İlgi Artıyor
Yeni neslin, baba mesleği olan zanaatlara ilgisinin azaldığını belirten Konuk, buna rağmen eski tip çakmaklara olan talebin arttığını söyledi. Özellikle benzinli çakmakların ve koleksiyonluk modellerin tamir için getirildiğini belirtti.
Yıllardır bu mesleği severek yaptığını belirten Konuk, çakmak tamirciliğinin gelecekte devam etmesinin zor olduğunu ifade etti. Ancak el emeği ile yapılan her işin kıymetli olduğunu ve yaşatılması gerektiğini vurguladı.
