4 Aralık 2023 tarihinde Marmara Denizi'nde, özellikle Gemlik Körfezi yakınlarında meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde ciddi şekilde hissedildi. Bu deprem sırasında, Android telefonlarda yer alan yazılımsal Deprem Uyarı Sistemi etkili bir şekilde çalıştı.
AFAD tarafından duyurulan deprem, bölgedeki Android telefon sahiplerine yaklaşık 10-15 saniye öncesinden bildirildi. Bu sistem, çok gelişmiş ivmeölçer sensörler kullanarak, telefonları bir tür deprem algılama ağına dönüştürüyor ve böylece deprem anında hızlıca uyarı yapabiliyor. Ancak, bu sistemle ilgili bazı tartışmalar da var.
Örneğin, Google'ın bu sistemden sorumlu yöneticilerinden Micah Berman, sistemin etkinliği konusunda ısrarlı olsa da, BBC'nin yaptığı bir araştırmada, 6 Şubat'ta meydana gelen bir deprem öncesinde bu sistemin geniş çaplı uyarı yapamadığı iddia edildi. Şirket, bu uyarıların geniş çaplı olarak insanlara ulaştığına dair kanıt sunamadı.
Deprem Uyarı Sistemi Nasıl Çalışıyor?
Deprem algılanır algılanmaz; mesajlar yollanıyor. Deprem ise dalga şeklinde yayıldığı için; yeterince uzaktaki insanlara 10-15 saniye içinde dalganın erişmesi nedeni ile insanlar 10 saniyede kaçma fırsatı bulabiliyor.
Android'deki deprem uyarı sistemleri, yerkürenin derinliklerinden gelen titremeleri algılamak için son teknoloji sensörler ve gelişmiş algoritmalar kullanır. Bu sistemler, akıllı telefonların yerleşik ivmeölçerlerini kullanarak, hafif sarsıntılardan büyük depremlere kadar çeşitli sismik aktiviteleri tespit edebilir. Uygulama, yer kabuğunun hareketlerini sürekli olarak izler ve anormal bir aktivite algılandığında, kullanıcılarına gerçek zamanlı bildirimler gönderir. Bu hızlı ve etkili bilgilendirme, insanların güvenli bir yere sığınmaları için kritik zaman kazandırır.
Bununla birlikte, bu uygulamaların etkinliği, geniş bir kullanıcı ağına ve sürekli veri akışına bağlıdır. Kullanıcıların telefonları, dünya genelinde dağılmış bir sismik izleme ağı oluşturur. Bu ağ, deprem dalgalarının hızını ve yönünü analiz ederek, potansiyel tehlikeyi önceden tahmin edebilir. Böylece, sistem, depremin merkez üssünden uzakta olan insanlara, sarsıntı onlara ulaşmadan önce uyarı göndererek değerli zaman kazandırır. Bu teknoloji, toplumun güvenliğini artırmada önemli bir rol oynayarak, deprem riski altındaki bölgelerde yaşayan insanların hayatlarını korumaya yardımcı olur.
