Denizin altında soğutma işlemi çok daha az masraflı olduğundan Çin bilim insanları bulut depolama sistemlerini denizin altında tutmaya karar verdi.Beijing Highlander Digital Technology Company'nin öncülüğünde, Güney Çin Denizi'nde Hainan Adası yakınlarında inşa edilen bir sualtı veri merkezi projesi, teknoloji dünyasında dikkat çekiyor. Çin devlet televizyonu CGTN, bu projeyi "dünyanın deniz altında ilk ticari veri merkezi olarak adlandırılan adım" olarak tanımlıyor. Bu yenilikçi yaklaşım, deniz altındaki veri merkezi konseptini gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor.
Enerji Verimliliği ve Çevreci Yaklaşım
Bu devrim niteliğindeki proje, deniz suyu kullanılarak sunucuları soğutmayı içeriyor. Highlander sualtı veri merkezi, her bir sunucu kabini için pasif deniz suyu soğutma sistemini kullanıyor. Bu sistem, kara tabanlı veri merkezlerine kıyasla 40 ila 60 kat daha fazla enerji verimliliği sağlıyor. Bu, sürdürülebilirlik ve enerji tasarrufu açısından önemli bir gelişme.
Yüksek Basınç ve Derin Suların Zorlukları
Projede su altı teknolojisinin kullanılmasının ana nedenlerinden biri, yüksek basınç altında çalışma riskinin azaltılmasıdır. Şu anda, projenin sığ sularda uygulanması, derin sulardaki yüksek basınç ve olası riskler nedeniyle tercih ediliyor.
Teknolojik İnovasyon ve Gelecek Vizyonu
St. Thomas Üniversitesi'nden Profesör John Abraham, projeyi "çığır açıcı" olarak nitelendiriyor. Büyük veri merkezlerinin geleneksel soğutma yöntemlerinin yüksek maliyetli olduğunu belirten Abraham, deniz suyunun ısı transferindeki etkinliğine dikkat çekiyor. Bulut depolama ve yapay zeka uygulamalarının artmasıyla soğutma ihtiyacının artacağını belirten Abraham, bu projenin veri merkezleri için yeni bir yol açabileceğini vurguluyor.
Projenin Mevcut Durumu ve Geleceği
Güney Çin Denizi'ne yerleştirilen ve 1300 ton ağırlığındaki su geçirmez kabin, su altında 35 metre derinlikte konumlandırılarak projenin ilk aşamasını oluşturuyor. Bu, gelecekteki 100 kabinden oluşacak veri merkezinin ilk parçası.
Bu proje, alanında bir ilk olmasa da, Microsoft'un 2015-2020 yılları arasında yürüttüğü Project Natick ve ABD merkezli Subsea Cloud gibi girişimlerle benzerlik gösteriyor. Subsea Cloud, 2024 yılında kendi sualtı veri merkezini faaliyete geçirmeyi planlıyor.
Bu gelişmeler, veri merkezlerinin geleceği için su altı teknolojilerinin ne kadar önemli olabileceğini gösteriyor. Enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve teknolojik yenilik, bu tür projelerin anahtar unsurları olarak öne çıkıyor.