Kan bağışının önemi her geçen gün artarken, özellikle kış aylarında yaşanan düşüş sağlık sistemini zor durumda bırakıyor. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Hasan Göze, kan bağışının sürekliliği hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Kan Bağışı Neden Sürekli Olmalı?
Kan, laboratuvar ortamında üretilemeyen ve sadece insan vücudu tarafından üretilebilen hayati bir sıvıdır. Dr. Hasan Göze, "Kan ve kan ürünleri hematolojik hastalıklar, onkolojik tedaviler, cerrahi operasyonlar ve travmalar gibi birçok durumda hayati önem taşır" diyerek bağışın sürekliliğinin ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Özellikle kış aylarında bağış oranlarının ciddi şekilde düştüğünü belirten Göze, ulaşım zorlukları, grip salgınları ve diğer solunum yolu hastalıkları nedeniyle bağışçı sayısında önemli bir azalma olduğunu dile getirdi.
Kan Bağışı Eksikliği Hangi Riskleri Doğuruyor?
Hastanelerde yeterli kan stoku olmaması birçok hasta için ciddi tehlikelere yol açabiliyor. Kan ihtiyacı duyan hasta grupları şu şekilde sıralanabilir:
- Lösemi ve lenfoma hastaları, kemoterapi sonrası düzenli kan nakline ihtiyaç duyar.
- Talasemi ve orak hücre anemisi gibi genetik hastalıkları olan kişiler, sürekli kan transfüzyonuna bağlı yaşarlar.
- Acil cerrahi operasyonlar, ani kan kaybı nedeniyle acil kan ihtiyacını doğurur.
- Trafik kazaları ve travmalar, hızlı kan kaybına neden olarak acil kan naklini zorunlu kılar.
Düzenli Kan Bağışının Sağlığa Faydaları
Kan bağışı sadece ihtiyacı olan hastalara değil, aynı zamanda bağışçıya da birçok fayda sağlar. Dr. Hasan Göze, düzenli kan bağışının sağladığı avantajları şu şekilde sıraladı:
- Vücuttaki demir seviyesini düzenler, fazla demir birikiminin neden olduğu sağlık sorunlarını önler.
- Bağışçıya ücretsiz sağlık kontrolü imkanı sunar, erken teşhis açısından önemlidir.
- Kan dolaşımını iyileştirerek kalp hastalıkları riskini azaltabilir.
- Psikolojik olarak bağışçıyı mutlu eder ve toplumsal dayanışma duygusunu artırır.
Bir Ünite Kan Üç Can Kurtarır
Kan bağışının etkisi yalnızca tek bir kişiyle sınırlı değildir. Bağışlanan bir ünite kan üç farklı kan ürünü haline getirilerek üç farklı hastaya ulaşabilir.
Kan Bileşeni | Hangi Hastalara Verilir? |
---|---|
Eritrosit (Alyuvar) | Kan kaybı olan hastalar, anemi hastaları |
Trombosit | Kanser hastaları, kemoterapi görenler |
Plazma | Yanık hastaları, karaciğer yetmezliği hastaları |
Bu nedenle düzenli olarak kan bağışı yapan bireyler, aynı anda birçok kişiye umut olabilirler.
Kan Bağışı İçin Kimler Uygun?
Kan bağışı yapabilmek için belirli kriterleri karşılamak gerekiyor. Dr. Hasan Göze, bağışçı olabilecek kişilerin şu şartları taşıması gerektiğini belirtti:
✅ 18-65 yaş aralığında olmak
✅ En az 50 kg ağırlığında olmak
✅ Kronik veya bulaşıcı hastalık taşımamak
✅ Son 24 saat içinde alkol almamış olmak
✅ Hamilelik sürecinde olmamak
Bu şartları sağlayan bireyler, en yakın Kızılay kan bağışı merkezine giderek düzenli bağış yapabilirler.
"Kan Acil Değil, Sürekli Bir İhtiyaçtır"
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı Dr. Hasan Göze, kan bağışının bir gereklilik olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Kan bağışı yalnızca ihtiyacı olan birine yardım etmenin ötesinde toplumsal dayanışmanın da bir göstergesidir. Kış aylarında bir saatlik zaman ayırarak yapacağınız kan bağışıyla birçok kişinin hayatını kurtarabilirsiniz. Unutmayalım ki kan acil değil, sürekli bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı karşılayarak birçok hayata dokunabilir ve sıcak bir umut ışığı olabilirsiniz."
Her bireyin düzenli kan bağışı yaparak hayati bir sorumluluk üstlenebileceği unutulmamalıdır.