Osho'dan Hikayeler: İnsanın Açgözlü Olması
Zamanın birinde, Hindistan'da denizde dalgalanan bir gemide birbirinden zengin iş adamları ve bir mistik varmış. Gemi bir anda fırtınaların ve yağmurun altında kalıvermiş. Gemi dayanacak durumda değilmiş ve kıyıya ulaşma imkanı yokmuş. Herkes oracıkta boğulacakmış.,
Herkes Dua Etmeye Başlamış
Herkes bir an önce kıyıya ulaşmak için dua etmeye başlamış. Herkes dua ederken mistik adam hiç dua etmeden sukunet içinde oturuyormuş.
Etraftaki zengin iş insanları mistiğe çok kızmışlar. Sen mistik bir adamsın, dünya ile işin yok. Bizden daha temiz ve daha saf olabilirsin. Bu yüzden duan kabul olabilir. Hepimiz canla başla ağlayarak dua ediyor ve sen miskin miskin oturuyorsun. Hem de bu zor anda... Bu kabul edilemez demişler.
Mistik gülmüş. Takdir-i ilahi ne ise O Olacak. Varsa kaderde batmak, baş göz üstüne batalım. Varsa kaderde kurtulup karaya oturmak buna da razıyım der. Tüm olasılıklara açık olduğunu ve şikayet etmediğini belirtmiş.
Etraftaki iş insanları buna çok kızmışlar ve bu deli ile sonra hesaplaşacağız demişler. İçlerinden biri de ömür boyu çalışıp yaptırdığı bir sarayı gözü gibi korur ve severmiş. Tanrım! diye dua etmiş. Eğer bu sefer hayatımı bağışlarsan, bu sarayı satıp sadaka olarak vereceğim! diye dua etmiş...
Derken fırtına dinmiş ve yağmur kesilmiş. Güneş çıkmış ve deniz durulmış. Tehlike tamamen geçivermiş. Tam bu anda iş insanı, mistik adama dönüp, keşke senin gibi sessiz kalsaydım demiş. Sarayım elden gidecek. Buna bir çare bulmam lazım...
İş İnsanı Çareyi Bulmuş
Herkes karaya sağ salim ulaştığında iş insanının yaptığı işl şey evi müzayedeye çıkarmak olmuş. Sarayının kapısının önünde de bir kedi varmış. Cılız bir kedi evin kapısına bağlı olarak bekliyormuş. Zengin iş insanı bu kedi ile büyük sarayı birlikte sattığını ilan etmiş.
Kedi 1 milyon dolar, saray ise 1 dolar ve ikisi birlikte satılacak demiş.
Sarayı satın almak isteyenler şaşırmışlar. Bir kedi için 1 milyon doları nasıl verelim; kedi sana kalsın evi ver demişler ama iş insanı buna izin vermemiş. Hem kedi hem saray ikisi bir arada 1 milyon 1 dolara satılacak diye şart koşmuş.
O şehrin zenginlerinden biri bu işin sırrını sormuş. Kedin 5 para etmez ama sarayın gerçekten de 1 milyon dolar eder. Ama ben bu işin sırrını öğrenmek istiyorum demiş.
Kahramanımız şöyle cevap vermiş.
Ben bir tehlike anında bir söz verdim bir adak adadım. Bunu yerine getirmem gerekiyordu. Sarayı 1 dolara satıyorum ve parasını alıp sadaka olarak vereceğim.
Kediyi de 1 milyon dolara satıyorum böylece bu toplam satıştan zarar etmeden ve sözümü yerine getirmiş olarak kurtulacağım...