weather
8°
Instagram
Facebook
Twitter
YouTube
LinkedIn
Kocaeli
HAFİF YAĞMUR
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Osho'dan Hikayeler: İnsanın Açgözlü Olması

Osho'dan Hikayeler: İnsanın Açgözlü Olması

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Zamanın birinde, Hindistan'da denizde dalgalanan bir gemide birbirinden zengin iş adamları ve bir mistik varmış. Gemi bir anda fırtınaların ve yağmurun altında kalıvermiş. Gemi dayanacak durumda değilmiş ve kıyıya ulaşma imkanı yokmuş. Herkes oracıkta boğulacakmış.,

Herkes Dua Etmeye Başlamış

Herkes bir an önce kıyıya ulaşmak için dua etmeye başlamış. Herkes dua ederken mistik adam hiç dua etmeden sukunet içinde oturuyormuş.
Etraftaki zengin iş insanları mistiğe çok kızmışlar. Sen mistik bir adamsın, dünya ile işin yok. Bizden daha temiz ve daha saf olabilirsin. Bu yüzden duan kabul olabilir. Hepimiz canla başla ağlayarak dua ediyor ve sen miskin miskin oturuyorsun. Hem de bu zor anda... Bu kabul edilemez demişler.

Mistik gülmüş. Takdir-i ilahi ne ise O Olacak. Varsa kaderde batmak, baş göz üstüne batalım. Varsa kaderde kurtulup karaya oturmak buna da razıyım der. Tüm olasılıklara açık olduğunu ve şikayet etmediğini belirtmiş.
Etraftaki iş insanları buna çok kızmışlar ve bu deli ile sonra hesaplaşacağız demişler. İçlerinden biri de ömür boyu çalışıp yaptırdığı bir sarayı gözü gibi korur ve severmiş. Tanrım! diye dua etmiş. Eğer bu sefer hayatımı bağışlarsan, bu sarayı satıp sadaka olarak vereceğim! diye dua etmiş...

Derken fırtına dinmiş ve yağmur kesilmiş. Güneş çıkmış ve deniz durulmış. Tehlike tamamen geçivermiş. Tam bu anda iş insanı, mistik adama dönüp, keşke senin gibi sessiz kalsaydım demiş. Sarayım elden gidecek. Buna bir çare bulmam lazım...


İş İnsanı Çareyi Bulmuş


Herkes karaya sağ salim ulaştığında iş insanının yaptığı işl şey evi müzayedeye çıkarmak olmuş. Sarayının kapısının önünde de bir kedi varmış. Cılız bir kedi evin kapısına bağlı olarak bekliyormuş. Zengin iş insanı bu kedi ile büyük sarayı birlikte sattığını ilan etmiş.
Kedi 1 milyon dolar, saray ise 1 dolar ve ikisi birlikte satılacak demiş.


Sarayı satın almak isteyenler şaşırmışlar. Bir kedi için 1 milyon doları nasıl verelim; kedi sana kalsın evi ver demişler ama iş insanı buna izin vermemiş. Hem kedi hem saray ikisi bir arada 1 milyon 1 dolara satılacak diye şart koşmuş.

O şehrin zenginlerinden biri bu işin sırrını sormuş. Kedin 5 para etmez ama sarayın gerçekten de 1 milyon dolar eder. Ama ben bu işin sırrını öğrenmek istiyorum demiş.

Kahramanımız şöyle cevap vermiş.
Ben bir tehlike anında bir söz verdim bir adak adadım. Bunu yerine getirmem gerekiyordu. Sarayı 1 dolara satıyorum ve parasını alıp sadaka olarak vereceğim.
Kediyi de 1 milyon dolara satıyorum böylece bu toplam satıştan zarar etmeden ve sözümü yerine getirmiş olarak kurtulacağım...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *