weather
8°
Instagram
Facebook
Twitter
YouTube
LinkedIn
Kocaeli
HAFİF YAĞMUR
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Cinler Gerçekten var mı?

Cinler Gerçekten var mı?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Başka bir boyuta ait olan cinler var mı sorusu yerine, bu varlıklar gerçekten de insanlara görünüyor mu şeklinde sormak daha mantıklı değerli okurlar. Cinler gerçekten var mı sorusu artık evrildi. Çünkü cinler gerçekten var ve onları görenler; başkalarına bu durumu anlatsalar da inandırmakta zorlanıyorlar.

Hemen akıllara şöyle bir soru gelebilir: yüz milyonlarca insan artık interneti kullanıyor haberleşme araçları kameralar her yerde. Öyle ama onları neden görmüyoruz?

Sorunun cevabı basit. Onlar istediği zaman görünür olabiliyor. Ayrıca görünür olmak ile somut madde haline gelmek aynı şeyler değil.

Bilim insanları cinleri gözleri ile görseler bile buna inanmazlar, kendi zihinlerinin bir oyunu olarak kabul ederler. Çünkü gördükleri şeyi başkalarına da göstermek zorunda hissederler. Bilim, tekrarlanmayı gözlemlenebilir olmayı önemser. 

Metafizik ise farklı bir boyuttur. bu boyutta fiziksel yasalar geçerli değildir. Evrenin mahkum olduğu zaman/uzay sınırlaması metafizik alemlerde geçerli değildir. 

Metruk bir köyde gerçekleşen şu hikayeye bakalım:

Cin Hikayesi


 Köy epey ücra bir yerde ve tüm sakinleri neredeyse köyü terk etmiş. Ancak bir ev hariç. Bu evde oturan İskender amca geceleri bodrumdan acayip sesler duyuyor ve bu sesleri gizlice takip ediyor. Bir kapının deliğinden olan bitenin aslını öğrenmek üzere izlemeye başlıyor. Gece 02 sıraları…

Eve musallat olan cinler geliyor ve eğleşip oynamaya başlıyorlar. Karanlık dumanın cisimleşmiş haline benziyorlar. İskender dayı onları korkuyla izliyor. Kilerdeki yiyecekleri götürelim diyor bir silüet. Belli ki onlara emir verecek yetkiye sahip. Diğerleri işe koyuluyorlar.  Kilerden bir çuval buğday ve bir çuval soğan birden yok oluyor. Ay ışında seyrettiği kadarıyla İskender dede çok korkuyor. Tavandan asılı pastırmaya yönelen siyah gölge pastırmayı da iç ediyor ama bir süre duraksıyor.

Çevresindeki diğer karanlık dumanımsı siluetlere şöyle diyor: şu pastırmanın hepsini almayalım: Biraz da şu kapı arkasındaki ihtiyara bırakalım.

İskender dede korku içinde oradan uzaklaşıyor ve ertesi sabah köyü terk ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *