Türk güreş tarihinde önemli başarılara imza atmış Milli Güreşçi Serdar Akgül'ün hayatı, spor kariyerinin zirvesinden bir aile dramına uzanıyor. Akgül, yaşam mücadelesi ve iyileşme umudunu, ikiz kızlarından birini kaybederken diğerini yaşatma çabasını anlatarak paylaşıyor.
Güreş Şampiyonundan Mücadele Dolu Bir Yaşam Hikayesi
Serdar Akgül, 1988-2003 yılları arasında güreş alanında elde ettiği Türkiye şampiyonluklarıyla tanınan bir sporcudur. Ancak spordaki başarısının ardından gelen hayat mücadelesi, onun en büyük sınavı olmuştur.
Trajedi ve Umut: İkizlerin Hikayesi
Serdar Akgül, yapışık ikiz olarak dünyaya gelen kızları Melek ve Cennet'in dramını paylaşıyor. Melek'in kaybı, aileyi derin bir üzüntüye boğarken, Cennet'in hayatta kalma mücadelesi ise babasını zorlu bir yolculuğa sürüklüyor. Cennet için gerekli olan ve maliyeti 650 euro olan EC90 iğnesi, Akgül'ün karşılaştığı en büyük engellerden birini oluşturuyor.
Bir güreş maçında aldığı darbe sonucu epilepsi hastalığına yakalanan ve sağ kolunu kullanamaz hale gelen Akgül, sakatlığı nedeniyle çalışamaz duruma gelmiştir. Eşini de kaybeden Akgül'ün yalnızlık ve umutsuzlukla dolu bu dönemi, onun kızı Cennet için verdiği yaşam mücadelesini daha da zorlaştırmaktadır.
Bir Babanın Çaresiz Çağrısı: "Para Değil, İlaç İstiyorum"
Serdar Akgül'ün tek isteği, kızı için gerekli olan EC90 iğnelerinin temin edilmesidir. Maddi imkansızlıklar içinde kızının sağlığı için her şeyini feda eden Akgül, toplumun ve yetkililerin desteğini bekliyor. "Para istemiyorum, ilacı alsınlar" diyen bir baba, toplumsal dayanışma ve empati için çağrıda bulunuyor.