Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), KADEM Sakarya Şubesi iş birliğiyle önemli bir seminere ev sahipliği yaptı. Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu'nda düzenlenen 'Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları & Sosyal Destekler' başlıklı etkinlik, 'Aile Yılı' kapsamında gerçekleştirildi. Seminerde, toplumun önemli sorunlarından biri olan şiddet meselesi farklı boyutlarıyla masaya yatırıldı ve çözüm önerileri üzerine duruldu. Katılımcılar konuya yoğun ilgi gösterdi.
Alanında Uzman İsimler Katıldı
Öğretim Görevlisi Ayşegül Hancı'nın moderatörlüğünü üstlendiği seminerde, Dr. Öğretim Üyesi Meryem Karataş ve Av. Öğretim Görevlisi Gülben Demircan Babaoğlu değerli bilgilerini paylaştı. Akademisyenler, şiddetin kökenleri ve toplumsal yansımaları üzerine kapsamlı sunumlar gerçekleştirdi. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan uzmanlar, konunun farklı disiplinler açısından nasıl ele alınması gerektiğini vurguladı. Etkinlik sonunda konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.

Şiddetin Çok Boyutlu Analizi Yapıldı
Seminer programında şiddetin psikolojik, sosyal, hukuki ve dini boyutları derinlemesine incelendi. Güvenli bir toplum inşası hedefiyle yola çıkan etkinlikte, bu faktörlerin şiddet davranışları üzerindeki etkileri ele alındı. Farklı disiplinlerden bakış açıları sunularak, sorunun ne kadar karmaşık olduğu ve bütüncül bir yaklaşım gerektirdiği katılımcılara aktarıldı. Bu analiz, şiddete karşı geliştirilecek çözüm yollarının temelini oluşturdu.

Şiddetin Nedenleri ve Önleme Yöntemleri
Etkinlikte şiddetin farklı türleri ve altında yatan nedenler detaylı bir şekilde tartışıldı. Şiddeti önlemeye yönelik eğitsel, politik, hukuki ve tıbbi yaklaşımlar üzerinde duruldu. Özellikle erken yaşta başlayan eğitim programlarının ve toplumsal farkındalık kampanyalarının önemi vurgulandı. Şiddetin sadece fiziksel olmadığı, psikolojik ve ekonomik boyutlarının da göz ardı edilmemesi gerektiği belirtilerek kapsamlı bir mücadele gerekliliği anlatıldı.

Kadın ve Çocuk Odaklı Çözümler Vurgulandı
Özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddet vakalarına dikkat çekilen seminerde, cinsiyet adaleti kavramının önemi üzerinde duruldu. Eğitim ve mevcut hukuki düzenlemelerin şiddetin önlenmesindeki kritik rolü vurgulandı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, şiddetle mücadelede temel bir adım olduğu ifade edildi. Bu alandaki hukuki mekanizmaların güçlendirilmesi ve etkin uygulanmasının gerekliliği de dile getirildi.

Toplumsal İş Birliği ve Eğitimin Rolü
Şiddetin bireysel bir sorun olmaktan öte, kökleri derinde yatan toplumsal bir mesele olduğu belirtildi. Bu nedenle şiddetle mücadelede tüm kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin iş birliği yapmasının şart olduğu aktarıldı. Bilinçli eğitim politikalarıyla şiddetin öğrenilmiş bir davranış kalıbı olmaktan çıkarılabileceği ve daha barışçıl bir toplum inşa edilebileceği ifade edildi.

Mağdurlar İçin Destek Mekanizmaları
Seminerin son bölümünde şiddet mağdurlarının yalnız olmadığı vurgulanarak başvurabilecekleri kurumsal destek mekanizmaları ve yardım hatları hakkında önemli bilgiler paylaşıldı. Katılımcılara, zor durumdaki bireylere nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda rehberlik edildi. Güven toplumunun inşası için atılacak her adımın değerli olduğu mesajıyla etkinlik sona erdi ve bu yöndeki farkındalığın artırılması hedeflendi.