Dünya Bankası Grubu (WBG), Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine destek olmak amacıyla 2024-2028 dönemini kapsayan yeni bir “Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF)” belirledi. Bu yeni strateji, Türkiye’nin üretkenliğini artırmayı, istihdamı genişletmeyi ve kamu hizmetlerini iyileştirmeyi hedefliyor. Aynı zamanda, doğal afetlere karşı ülkenin dirençliliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. İşte tüm detaylar…
Yenilikçi ve Yüksek Teknolojili Bir Gelecek
CPF’nin odak noktalarından biri, Türkiye’nin özel sektörünü geliştirerek ekonomiyi daha yüksek teknolojili ve katma değerli işlere yönlendirmek. Bu yaklaşım, Türkiye’nin küresel ekonomide daha rekabetçi bir pozisyon almasına yardımcı olacak ve yüksek gelirli bir ekonomi statüsüne geçiş sürecini destekleyecek…
Sürdürülebilirlik ve Dirençlilik
CPF ayrıca, Türkiye’nin çevresel sürdürülebilirliğini ve iklim değişikliğine adaptasyonunu güçlendirme hedeflerini de içeriyor. Özellikle, Kahramanmaraş’taki deprem gibi doğal afetlerden etkilenen bölgelerdeki toparlanma süreçlerine destek olmayı ve iklime uyumlu tarım uygulamalarını teşvik etmeyi planlıyor.
Dijitalleşme ve Eğitimde Devrim
Dijital dönüşüm, CPF’nin temel taşlarından biri olarak görülüyor. Türkiye’deki dijital iş ekosistemini geliştirmek, depreme ve iklime dirençli kentsel planlamayı desteklemek ve hibrit eğitim fırsatlarını yaygınlaştırmak gibi hedeflerle dijital teknolojilerin kullanımını artırmak planlanıyor.
Kapsayıcı Gelişme için Ortak Çabalar
Dünya Bankası’nın Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ve diğer yetkililer, Türkiye’nin son 20 yılda önemli ilerlemeler kaydettiğini ve bu yeni işbirliği çerçevesiyle de Türkiye’nin küresel değer zincirlerine daha etkin entegre olmasının hedeflendiğini vurguladı. CPF, Türkiye’nin 12’nci Kalkınma Planı’nı temel alarak, hükümet, özel sektör, sivil toplum ve diğer kalkınma ortakları ile yapılan geniş çaplı istişareler sonucu şekillendi!