Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yaşayan güvenlik görevlisi Ömer Ayhan, hayvanlara duyduğu sevgisi ve "iyilik mesaisi" ile herkese örnek oluyor. Hasta, felçli, kanser ve bakıma muhtaç kedi ve köpeklere bakan Ayhan, maaşının yarısını hayvanlara harcıyor. Onlara daha iyi yaşam şartı sunabilmek için bahçeli ev bile kiralayan Ayhan, 500 metrekare bahçesinde bakıma muhtaç 10, balkonunda ise 13 kediye bakıyor. 10 yılda 550 bin TL harcayarak hayvanları tedavi ettiren Ömer Ayhan, tüm hayatını sevimli dostlarına göre planlıyor.
"Maaşımın yarısını hayvanların tedavisine harcıyorum"
Evinin bahçesine "Engelli Umut Yaşam Alanı" ismini verdiğini söyleyen Ömer Ayhan, "Engelli, hasta, felçten kurtulmuş, bakıma muhtaç, sokakta yaşamayacak hayvanlara bakıyorum. Kiraladığım evin bahçesinde hayvanlara bakıyorum. 10 tane köpeğim var, 2 tanesi tedavide. Borçla hayvanlara bakıyorum, tedavi ediyorum. Kendimde çalışıyorum, destek bulamayınca maaşımın yarısını hayvanların tedavisine harcıyorum. Hayvanların hepsi, hastalıklı, kimisi kanser, kimi felçten kurtulmuş. Engelli kedilerim de var. 6 kedi, 6 tane de yavruları var" dedi.
"Çok zor durumda kalırsam hayvanları tedavi edebilmek için kredi çekiyorum"
Yardıma muhtaç hayvanları Bolu, Ankara ve Yalova’dan getirdiğini dile getiren Ayhan, "Şehirlerarası çalışıyorum. 10 yıldır hayvanlara bakıyorum. 10 yıllık süreçte veteriner hekimlere 500-550 bin TL para gitti. Kendi cebimden, destekçilerden ve bağış toplayarak çare bulmaya çalışıyorum. Çok zor durumda kalırsam hayvanları tedavi edebilmek için kredi çekiyorum. Bu paralarla çok daire, araba alabilirdim. Tabii şu anki piyasaya göre çok şey olmazdı ama 10 yıllık bir süreçten bahsediyorum. Hiçbir şeyim yok. Evim yok, arabam yok, sadece cep telefonum var. Şu an içinde olduğum arsa bile kira. Köpeklerim bana yeter, onlar mutlu oldu mu ben de mutlu oluyorum. Başka da bir şey istemiyorum" diye konuştu.
"22 yaşımdan beri, 10 yıldır hayvanlara bakıyorum"
Bahçesinin bakımevine dönüştüğünü söyleyen Ayhan, sözlerini şöyle noktaladı:
"Sağlığına kavuşan hayvanı sokağa bırakıyorum, kısırlaştırıyorum ya da sahiplendirmeye çalışıyorum. Sadece bakıma muhtaç olanlara burada tutmaya çalışıyorum ki yeni gelen hayvana yer olsun. En bakıma muhtaç 3 hayvanım var. Kıvrık isimli köpeğim ön ayakları üstünde sadece iki dakika yürüyebiliyor, sonra güç kaybından düşüyor. Çok tedavi etmeye çalıştım ama tedavisi de yok. Market arabası ile dolaştırıyorum. Bir de Ankara’ya gönderdiğim felçli köpek vardı. Kocaeli’de 5 veteriner hekime götürdüm, ‘Uğraşma uyutalım, iyileşmez’ dediler. Felçli, sadece kafasını oynatabiliyordu. Ama ben umudumu kaybetmedim, o yüzden adını Engelli Umut Yaşam Alanı koydum. Hepsinin bir umudu vardı. Ankara’ya götürdüm, 4 ay tedavi oldu. 4 ay sonunda yürüyor, koşuyor. 22 yaşımdan beri, 10 yıldır hayvanlara bakıyorum"