Türkiye'nin kredi güvenliği ölçütü olan CDS (Credit Default Swap) oranları, 367,52 baz puanla Eylül 2021'den beri en düşük düzeye geriledi. Bu düşüş, ABD'deki istihdam verilerinin beklenenden zayıf çıkması ve Fed'in faiz artırım döngüsünü bitirme ihtimaliyle tahvil faizlerinin düşmesi sonucu global risk alma eğilimindeki artışa paralel gerçekleşti. ABD'nin 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi de %4,51'e çekilerek yatırımcıların maliyetlerini azalttı. Türkiye ekonomisi, fiyat istikrarı sağlama yönünde adımlar atarken, jeopolitik risklere rağmen kredi risk priminin düşüşü devam ediyor. Enflasyonla savaşta kararlılık gösteren Türkiye'de, bu durum piyasa fiyatlamalarını etkilemekte.
TCMB FAİZ ARTTIRDI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da faiz oranlarını %35'e çıkarak parasal sıkılaştırmaya işaret ederken, bankacılık sisteminde TL'nin payını artırmak amacıyla ihracat kredilerinde ve firmaların krediye erişiminde kolaylıklar sağlayacak adımlar attı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yabancı yatırımcılarla olumlu diyaloglar kurduğu ve Türkiye'nin uluslararası finans piyasalarına erişimini artırdığı belirtiliyor. Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, yıl sonuna kadar 7,1 milyar dolarlık dış finansman sağlandığını açıkladı. Ayrıca, FATF uyumu konusunda Türkiye'nin kripto varlıklar dışında tüm standartlara uyum sağladığını ve gri liste dışına çıkmak için çabaladığını ifade etti.
Analistler, enflasyonla mücadeledeki net politikalar ve ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla etkili iletişimi sayesinde Türkiye'ye yönelik risk algısının azaldığını ve bunun CDS oranlarına olumlu yansıdığını belirtiyorlar. Ayrıca, bölgedeki İsrail-Filistin çatışması gibi risklere rağmen Türkiye'nin kredi risk primindeki düşüşün pozitif bir gelişme olduğunu vurguluyorlar.