Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile İstanbul'daki Vahdettin Köşkü'nde bir araya geldi. Görüşmede Türkiye ve Hollanda arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, ticari hedefler ve çeşitli uluslararası meseleler ele alındı. Erdoğan, Türkiye'nin Hollanda ile olan ekonomik ilişkilerini daha da ileriye taşımayı hedeflediklerini belirtti. İki lider, Gazze ve Ukrayna'daki durumlar da dahil olmak üzere bölgesel güvenlik meselelerini de tartıştı. Rutte'nin ziyareti, iki ülke arasında devam eden dostluk ve işbirliğinin bir göstergesi olarak nitelendirildi.
EKONOMİK İLİŞKİLERİN GELİŞTİĞİ VURGULANDI
Türkiye ve Hollanda arasındaki ekonomik ilişkiler, her iki ülkenin de küresel ekonomide önemli aktörler olarak yükselişine paralel bir şekilde son yıllarda giderek derinleşmiştir. Türkiye, stratejik konumu ve büyüyen pazarıyla Hollanda için cazip bir yatırım destinasyonu haline gelmiştir. Hollanda, Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımcı ülkeler arasında yer almaktadır. Hollandalı şirketler, özellikle finans, enerji ve tarım sektörlerinde Türkiye'de önemli yatırımlar yapmaktadırlar. Bu yatırımlar, iki ülke arasındaki ekonomik bağları güçlendirmekte ve binlerce kişiye istihdam sağlamaktadır.
TİCARET HACMİ 13 MİLYAR DOLARI GEÇTİ
İkili ticaret hacmi, her iki ülkenin de ekonomik stratejilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Son verilere göre, Türkiye ve Hollanda arasındaki ticaret hacmi yıllık olarak 13 milyar doları aşmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamalarına göre, bu rakamın önümüzdeki yıllarda 20 milyar dolara çıkması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşabilmek için savunma sanayii, yeşil teknolojiler ve dijital dönüşüm gibi alanlarda yeni ortaklıklar kurulması planlanmaktadır. Bu ortaklıklar, her iki ülkenin de teknolojik ve ekonomik kapasitesini artırmayı ve sürdürülebilir bir büyüme modeli oluşturmayı amaçlamaktadır.
Öte yandan, Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda Hollanda'nın desteği, bu ekonomik bağlantıların geleceği açısından kritik öneme sahiptir. Hollanda, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve Türkiye'nin AB üyelik sürecinde önemli bir destekçi olabilir. Bu destek, iki ülke arasındaki ticaretin kolaylaştırılmasına ve daha geniş bir pazar erişimine kapı açabilir, bu da her iki ülkenin de ekonomilerine olumlu yansıyabilir.