İlk olarak, Fenerbahçe'nin son sezonda kötü sonuçlar alması ve şampiyonluk yarışında yer alamaması, yatırımcılar nezdinde güven kaybına yol açmıştır. Taraftar beklentilerinin karşılanamaması, hisselerin değer kaybetmesinde önemli bir etken olmuştur.
İkincisi, kulübün ekonomik açıdan zor bir süreçten geçmesi de hisse fiyatlarındaki düşüşte etkili olmuştur. Artan maliyetler, sponsorluk gelirlerindeki azalma ve transferlere yapılan yüksek harcamalar, kulübün mali performansını olumsuz etkilemiştir. Yatırımcılar, finansal tablolardaki bozulmadan dolayı endişe duymaktadır.
Üçüncü olarak, Fenerbahçe'nin Avrupa kupalarından erken elenmesi, kulübün prestij ve markalaşma hedeflerini gerçekleştirememesi anlamına gelmektedir. Bu durum, hisse değerlerinin düşmesine neden olmuştur. Başarısız Avrupa performansı, yatırımcıların geleceğe dair beklentilerini olumsuz etkilemiştir.
Dördüncü neden ise, Türk futbol piyasasındaki genel belirsizlikler ve risklerdir. Lig düzenlemeleri, hakemlik kararları, şike iddiaları gibi faktörler, yatırımcıların Fenerbahçe hisselerine olan güvenini sarsmaktadır. Belirsizlik ortamı, hisse fiyatlarının istikrarlı bir şekilde yükselmesini engellemektedir.
Beşinci olarak, küresel ekonomik koşullardaki kırılganlık da Fenerbahçe hisselerinin değer kaybetmesinde rol oynamaktadır. Enflasyon, faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yatırımcıların risk algısını artırmakta ve hisse talebini azaltmaktadır.
Rakip kulüplerin sportif ve mali açıdan öne çıkması, Fenerbahçe hisselerinin cazibesini azaltmaktadır. Süper Lig'deki rekabetteki dengesizlik, yatırımcıların tercihlerini farklı kulüplere yönlendirmesine neden olmaktadır.