İsrail’in Lübnan’a düzenlediği son saldırılarda, 21’i çocuk olmak üzere toplam 274 sivil hayatını kaybetti. Lübnan’ın çeşitli bölgelerini hedef alan bu kapsamlı saldırılar, bölgede gerginliği daha da artırdı. Özellikle Beyrut ve Tyre şehirleri yoğun bombardımana maruz kaldı. İsrail’in saldırılarının ardından Lübnan’da yerel güçler ve halk derin bir yas içinde. Uluslararası toplum da bu saldırıları kınayarak, bölgedeki şiddetin sona ermesi çağrısında bulunuyor
SALDIRILARIN ARDINDAN ULUSLARARASI TEPKİLER BÜYÜYOR
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu saldırıları "Lübnan'ı yeni bir Gazze'ye dönüştürme riski" olarak değerlendirerek, bölgede büyüyen krize dikkat çekti. Ayrıca, saldırılar sonrasında İsrail ve Lübnan sınırında tansiyon oldukça yükseldi. Hizbullah, saldırılara roket ve insansız hava araçlarıyla karşılık vermeye çalışsa da, İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemi bu saldırıların çoğunu etkisiz hale getirdi. İsrail’in, bu saldırılarla “güvenliği sağlamak” amacıyla hareket ettiğini belirtmesi, özellikle bölgedeki gerilimi daha da artırdı
ÇOCUKLAR HEDEFTE: SAVAŞIN EN ACI YÜZÜ
Bu saldırıların en acı tarafı, hayatını kaybeden 21 çocuğun varlığı oldu. Çocukların da hedef alındığı bu saldırılar, Lübnan halkının derin yaralar almasına neden oldu. Lübnan’ın sivil altyapısı büyük ölçüde zarar görürken, birçok aile evsiz kaldı. Bölgedeki insani durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor, özellikle de çatışmaların devam ettiği bu günlerde yardım ve sağlık hizmetlerine erişim giderek zorlaşıyor
BÖLGEDEKİ KRİZİN GELECEĞİ: SAVAŞ NEREYE GİDİYOR?
İsrail ve Lübnan arasındaki bu gerilim, bölgede geniş çaplı bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıyor. Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırıları, İsrail’in kuzey kesimlerinde ciddi bir güvenlik sorunu yaratmış durumda. İsrail Başbakanı Netanyahu ise ülkesinin güvenliği için her türlü adımı atmaktan geri durmayacaklarını belirtti. Ancak bu durum, uluslararası arenada büyük endişelere neden oluyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok ülke, bu çatışmaların daha geniş bir bölgesel krize dönüşmemesi için diplomatik girişimlerde bulunuyor