İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları 7 Ekim'den bu yana artarak devam ediyor ve uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayıyor. İsrail'in sivillere yönelik bu saldırıları, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendiriliyor.
Uluslararası Hukuk ve İsrail'in İhlalleri
Uzmanlar, İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlalleri olduğunu belirtiyor. Sivillerin zorla yerinden edilmesi, hastaneler ve okullar gibi sivil hedeflerin bombalanması, bu ihlallerin en belirgin örneklerindendir
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD)
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Gazze'de yaşananlara ilişkin bir dizi karar almaya çalışsa da, ABD'nin veto yetkisini kullanması bu girişimleri engelliyor. Bu durum, uluslararası hukuk mekanizmalarının etkisiz kalmasına neden oluyor Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail'in Gazze'deki eylemlerini soruşturma yetkisine sahip. Ancak, UCM'nin bu konuda adım atıp atmaması, uluslararası toplumun baskısına bağlı. Uzmanlar, mevcut kanıtların UCM için yeterli olduğunu belirtiyor ve mahkemeyi etkin bir soruşturma yürütmeye çağırıyor
İsrail vahşetinden Etkilenen Hayatlar...
Evi bombalanan bir kız çocuğu... Tedirgin ve korkuyor. Annesi ile beraber evi terk edip gidiyorlar. Kendisine nereye gittiği sorulduğunda ağlayarak "bilmiyorum, bizden ne istiyorlar" diye cevap veriyor.
Bu resim de Ambulanstaki hastaya müdahale edilmesine engel olan bir israilli asker görülüyor.
Bu resimde de ölmeden hemen önce, babasının şefkatli kollarında, "kevser cenneti ve 2 büyük ev görüyorum baba" diyen zavallı çocuk görülüyor. Sözlerini tamamladıktan sonra da vefat ediyor....
Avrupa'dan Tepkiler
Avrupa'da da İsrail'e karşı tepkiler artıyor. İsviçre'nin Cenevre kentinde Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü, İsrail'in eylemlerini UCM'ye taşımak için başvurdu. Ayrıca, Avrupa Birliği'nin İsrail'e desteği eleştiriliyor ve bu konuda bazı liderlere karşı suç duyurusunda bulunuluyor İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve uluslararası hukuku ihlal etmesi, dünya genelinde büyük tepki çekiyor. Uluslararası hukuk uzmanları, bu eylemlerin savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.