weather
8°
Instagram
Facebook
Twitter
YouTube
LinkedIn
Kocaeli
HAFİF YAĞMUR
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Kocaeli Haberdar Dünya ABD'NİN BORCU 50 TRİLYON DOLARI GEÇTİ

ABD'NİN BORCU 50 TRİLYON DOLARI GEÇTİ

Amerika’nın Borç Sorunu: Ekonomik Felaket mi Yaklaşıyor sorusunu gündeme getirdi.

ABD'NİN BORCU 50 TRİLYON DOLARI GEÇTİ
Okunma Süresi: 3 dk

Amerikalı uzmanlar, Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusal borcunun gelecekte daha da artacağı konusunda uyarıyorlar. Siyasi yorumcu ve ekonomist William Pesek, ABD’nin ulusal borcunun 2034 yılına kadar 50 trilyon dolara ulaşabileceğini öngörüyor. Kongre Bütçe Ofisi ise federal borcun gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) %122'sine ulaşacağını belirtiyor. Bu durum, İkinci Dünya Savaşı sonrası mali pozisyonunu çok aşan bir borç yükü anlamına geliyor.

Borç Artışının Nedenleri

Amerika’nın borç artışındaki en büyük etkenler, gelir artışıyla desteklenmeyen savunma harcamaları, sosyal koruma programları ve vergi kesintileri olarak öne çıkıyor. Pesek, bu harcamaların yalnızca zamanla artacağını ve derin bir ekonomik durgunluk ya da büyük bir askeri çatışmanın bu durumu iyileştirmeyeceğini belirtiyor. Ayrıca, gelişmekte olan piyasalar arasındaki siyasi çekişmeler ve doları zayıflatma çabaları bu durumu daha da kötüleştirebilir.

Siyasi İstikrarsızlık ve Ekonomik Belirsizlik

Pesek, ABD’deki siyasi istikrarsızlığın ekonomik sorunları daha da derinleştireceğine dikkat çekiyor. Donald Trump’ın mevcut Başkan Joe Biden’a karşı kaybetse bile, destekçilerinin sessizce kenara çekilmeyeceğini ve yeni bir Capitol Hill ayaklanması riskinin yüksek olduğunu ifade ediyor. Bu durum, kredi derecelendirme kuruluşlarının ABD’nin notunu düşürmesine neden olabilir. Fitch Ratings, 6 Ocak 2021’deki olaylar nedeniyle ABD’nin AAA notunu geri çekmişti. Bu tür siyasi belirsizlikler, ekonomik krizle birleşerek durumu daha da kötüleştiriyor.

Ticaret Savaşları ve Küresel İlişkiler

Biden’ın Çin mallarına getirdiği yeni tarifeler ve Çin yapımı elektrikli araçlara uygulanan %100 vergi, küresel ekonomik ilişkileri daha da gerginleştiriyor. Pesek, bu tür tedbirlerin Amerikan inovasyonunu daha rekabetçi hale getirmeyeceğini ve Çin ile işbirliğini hızlandırmayacağını savunuyor. Biden, Trump’ın ticaret savaşını sürdürerek Çin’e yönelik yeni kısıtlamalar getirdi. Bu durum, Çin’in misilleme yapmasına neden olabilir ve küresel ticaret savaşlarını tetikleyebilir.

Ekonomik Büyüme ve Borç/GSYİH Oranı

Goldman Sachs’tan ekonomist Manuel Abecasis, ABD’nin borç/GSYİH oranının 2034 yılına kadar %130'a ulaşacağını öngörüyor. Bu oran şu anki %98’den ve Kongre Bütçe Ofisi’nin tahminlerinden %8 puan daha yüksek. Yüksek faiz oranları, borç/GSYİH oranının ve reel faiz giderlerinin artmasına neden olacak. ABD’nin mali gücüne ilişkin görünüm son beş yılda daha zorlayıcı hale geldi. Abecasis, başarılı mali konsolidasyon için gerekli koşulların mevcut olduğunu, ancak bütçe açığının azaltılmasına yönelik siyasi ivmenin çok sınırlı olduğunu belirtiyor.

Amerika’nın borç sorunu giderek büyüyor ve bu durum ekonomik bir felaketi beraberinde getirebilir. Siyasi istikrarsızlık, ticaret savaşları ve yüksek borç oranları, ABD ekonomisini zor günler beklediğine işaret ediyor. Pesek’in belirttiği gibi, bu ekonomik felaket, uluslararası siyasi çekişmeler ve doları zayıflatma çabalarıyla daha da hızlanabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Çin, Dünyanın İlk Yüksek Sıcaklık Süperiletken Füzyon Reaktörünü Tanıttı

Çin, Dünyanın İlk Yüksek Sıcaklık Süperiletken Füzyon Reaktörünü Tanıttı