Roma İmparatorluğu'nun en güçlü dönemlerinden birinde, sıradan bir gladyatörün isyanı tarihsel seyri değiştirdi. Milattan önce 73-71 yılları arasında yaşanan Spartacus İsyanı, köle sınıfının ezilmişliğine karşı verilen en etkili başkaldırılardan biri olarak kayıtlara geçti.
Gerçek bir tarihî kişilik olan Spartacus, aksine Hollywood'un yarattığı Gladyatör Maximus gibi film kahramanlarından farklı bir öykünün kahramanıdır. Trakyalı bir köle olan Spartacus, Capua'daki gladyatör okulunda eğitiliyordu. Buradan kaçarak özgürlüğüne kavuşmak isteyen Spartacus, yanına diğer köleleri de alarak Roma ordusuna karşı savaşmaya başladı.
Başlangıçta sadece birkaç yüz kişilik bir grup olan isyancılar, zamanla ordularını 70.000 kişiye kadar genişletebildi. Roma'nın en ünlü komutanlarının karşısına dikilen Spartacus, birçok zafer kazandı ve İtalya'yı adeta ele geçirdi. Ancak nihai olarak yenilgiye uğradı ve Roma tarafından acımasızca cezalandırıldı.
Spartacus'un asıl başarısı, köle sınıfının maruz kaldığı adaletsizliklere karşı verdiği onurlu mücadeledir. Hollywood'un ikonik gladyatörlerinden farklı olarak, Spartacus gerçek bir tarihî kişiliktir ve direnişiyle Roma İmparatorluğu'nun kırılgan yönlerini gözler önüne sermiştir. Tarihte iz bırakan bu efsanevi figür, köle sınıfının özgürlük mücadelesinin en sembolik temsilcisi olarak anılmaya devam edecektir.