Kocaeli’de ikamet eden 60 yaşındaki Yaşar Bedir, 21 yıl sürdürdüğü hakimlik vazifesinin ardından 2013 yılında emekli oldu. Emekliliğinin hemen ardından Kartepe 2. Noter olarak atanan Bedir’in, öğrencilik yıllarından itibaren tutkusu olan dolma kalemlere ilgisi 10 yıl önce yeniden başladı. Yaşar Bedir, 2013 yılında kaliteli bir dolma kalem almak için girdiği mağazada sergilenen ürünlere adeta hayran kaldı. Dünyaca ünlü kalem ve mürekkepler temin etmeye başlayan Bedir, 10 yıl içinde koleksiyonunu genişletti. Bedir’in, aralarında farklı özelliklere sahip yaklaşık 60 altın uçlu dolma kalemi bulunuyor.
Yaşar Bedir’in özenle sakladığı koleksiyonu arasında Roma İmparatoru Hadrianus’a, Rock’n Roll müziğin efsanevi ismi Elvis Presley’e, Fransız İmparator Napolyon Bonapart’a ve Opera Sanatçısı Pavarotti’ye özel yapılmış dolma kalemler de yer alıyor. "Montblanc Hadrian", "Montblanc Napolyon Bonapart", "Montblanc Steinway", "Montblanc Elvis 1935 Limited Edition", "Montblanc Pavarotti", "Montblanc Miles Davis" ismi taşıyan özel dolam kalemler adeta göz kamaştırıyor.
Kaliteli dolma kalemleri "sanat eseri" olarak tanımlayan Yaşar Bedir, imzasını ise sır gibi sakladığı mürekkep ve "Pelikan Souveran M1000" ile atıyor.
"İmzada özellikle çok seçici davranıyorum"
Hem hukuk hem de iktisat mezunu olduğunu söyleyen Yaşar Bedir, dolma kalemlere olan tutkusunun ilkokul çağlarında başladığını ifade etti. Hakimliğe ilk başladığı yıllarda adliyelerde kullanılan saman kağıdının dolma kalem ile yazılmaya elverişli olmadığını kaydeden Bedir, bu sebeple dolma kalem kullanmaktan uzaklaşmak zorunda kaldığını vurguladı. Bedir, "Noterliğe başlayınca tekrar dolma kaleme yönelmek istedim. İstanbul’a bir mağazaya gidip, yeni üretilen kalemleri görünce aklım gitti. Prof. Dr. Muhittin Şimşek hocamızın videosunu seyretmiştim. Orada ’Mücevher gibi kalemler üretiliyor artık’ demişti. Ki öyle gördüm, büyülendim. Ondan sonra en beğendiklerimi almaya başladım. İçlerinde kullandıklarım var. İmzada özellikle çok seçici davranıyorum mürekkep ve kalemde. Çünkü sizin şahsınızı, kişiliğinizi yansıtır ve güvenlik maksatlıdır" dedi.
"Benim imzalarımda kullandığım kalem ve mürekkebim çok özeldir"
İmzanın her şeyden önce güvenlik aracı olduğuna dikkat çeken Bedir, "Sizi koruyan en önemli şeydir. Bankaya gidin, herhangi bir resmi daireye gidin veya finansal herhangi bir işiniz olsun. Mutlaka imzanızı alırlar. İmza sizin için en güvenli, sizi temsil edecek, ispat edecek bence en önemli vasıtadır. Onu da dolma kalemle atmak, size özgün bir mürekkeple atmak sizi güvence altına alır. Tükenmezle falan değil, iyi bir dolma kalem ile imza atmak lazım. Kriminal açıdan çok önem taşıyor. Ayrıca mürekkep kombinasyonları oluşturabiliyorsunuz dolma kalemde. Kendinize özgü renk oluşturabiliyorsunuz. Bunu tükenmezle yapamazsınız. Özel mürekkep kombinasyonları aynı marka olmak şartıyla kendinize özgü bir renk oluşturup, kaliteli bir dolma kalem ile imza atmak bir güvencedir. Çok büyük bir güvenlik önlemidir bence. Ben öyle düşündüğüm için sürekli onu yapıyorum. Benim imzalarımda kullandığım kalem ve mürekkebim çok özeldir"
"Beni çok etkileyen, ’beni al’ diyen kalemleri alıyorum"
Koleksiyonunda bulunan Sailor King Of Pen serisini "favorim" diyerek adlandıran Yaşar Bedir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Montblanc markası, dolma kalemde dünyaca en prestijli marka olarak kabul edilirdi. Reklam yapmıyorum. Her yerde bunu okursunuz zaten. Herhangi bir markayla ilgim yok ama en sevdiğim kalem Japon kalemlerdir. Silor King Of Pen serisi benim favori kalemimdir. Alman Pelikan M serisinden M800 de favoridir ama imzada M1000’i kullanırım. O mükemmel bir imza kalemidir. Çok özgün tasarımlar, mücevher gibi işlenmiş kalemler Montblanc’in özel kalemleridir. Özellikle limitli üretilen kalemler. Onları da o şekilde en beğendiklerimi seçerek aldım. Her önüme geleni almıyorum. Beni çok etkileyen, ’beni al’ diyen kalemleri alıyorum. İsme özel yapılmış kalemlerde özenilerek yapılıyor, el işçiliğiyle üretiliyor. Tamam el işçiliği diyebilirim. Diğer kalemlerin uçları el işçiliğiyle üretiliyor"
"Onlar benim için çok özel"
Emekli hakim Yaşar Bedir, yaklaşık 60’a yakın dolma kalemi olduğunu ifade ederek, bu kalemlerin 12’sinin ise isme özel yapıldığının altını çizdi. Bedir, "Şu anda sanıyorum 60’a yakın özel kalemim var diye düşünüyorum. Tahminime göre, 10-12 tane de isme özel kalemim var. Bedir, "Elvis Presley, Napolyon Bonapart, Walt Disney, Hadrianus’a özel yapılmış kalemler var. Milattan önce ünlü roma hükümdarı Hadrianus sanata ve mimariye çok özel önem veren bir insan olduğu için ona atfen yapılmış kalemdir. Bazalt taşından, mısır bazaltından üretilmiştir. Çok özel el işçiliği, mükemmel işçilik kalitesiyle üretilmiştir. Pavarotti’ye ithafen yapılmış kalem var. Onlar benim için çok özel" diye konuştu.
"Dolma kalem bence altın uçlu olmalı"
Altın uçlu kalemlerin yazarken verdiği hissin çok değerli olduğunu belirten Bedir, "Ucunda altın kadar değerli rodyum madeni vardır. Ondan üretilmiş bir top kaynatılır. O çok güzel polisaja tabi tutulur. O kağıt üzerinde kayar yazarken. Kalemi bıraktınız mı kendi yazar. Bastırmanıza gerek yok. Mürekkebi ideal bırakır. Hep aynı kalınlıkta bırakır. Yumuşak, hafif esneyerek yazar. Çelik uçlu kalemler çivi gibi yazar. Çivi hissi verir. Kağıdı yırtar gibi. Top iğneyle yazıyormuşsunuz gibi. O yüzden altın uç çok özeldir. Dolma kalem bence altın uçlu olmalı" şeklinde konuştu.
"Dolma kalem, tutkunun güvenlikle birleştiği şeydir"
"Çok titiz ve gözlemciyimdir" diyen Bedir, "Gözlemi çok severim. İmza güvenliği benim için de olmazsa olmazdır. Herkese öneriyorum. Dolma kalem, tutkunun güvenlikle birleştiği şeydir. İyi bir kalemi elinizde tutmak bile çok büyük bir keyiftir. Cebinize koymak, klipsiyle gömleğinize tutturmak, ceket cebinizi tutmak ve çok keyiflidir. Konuşurken elinizde tutmak. Yani oyunla oynarsınız, ağırlığını hissedersiniz. Bir şeyler karalarsınız. Yazı resim benim için bir tutku. Sürekli karalarım ben. Sürekli bir şeyler yazarım. Ayrıca deşarj olurum yazarken. Dolma kalem yazmak bir keyif ve dikkat de gerektirdiği için beynin boşalır adeta oraya konsantre olurum" şeklinde konuştu.
"Küçük ve hafif kalemle yazamıyorum"
Dolma kalemin ağırlığının da kendisi için çok önemli olduğuna dikkat çeken Yaşar Bedir, "Ben küçük ve hafif kalemle yazamıyorum. Kalemi sıkma gereğini hissediyorum. Ağır ve büyük kalem kendi yazıyor adeta. Siz yön veriyorsunuz ona. Ayrıca ağırlığı hissetmek çok büyük zevk veriyor. Öbürü elimden kaçacakmış gibi hissettiriyor. Bastırıyorum, sıkı tutuyorum. Yazım kalitem kayboluyor. O yüzden büyük ve ağır kalemler tercih ediyorum. Ben 30 gramın altında kalemle yazmayı sevmiyorum. En az 25, 30 gram olmalı" ifadelerini kullandı.
"Hiç kimse de benim attığım imza mürekkebi yoktur"
Vatandaşlara "imza attığınız kaleme dikkat edin" uyarısında da bulunan Bedir, sözlerini şöyle noktaladı:
"Güvenlik açısından çok özel mürekkep kullanılsın. Bence herkes mürekkep oluşturabilir. Benim kendi imza mürekkebim ayrıdır. Hiç kimse de benim attığım imza mürekkebi yoktur. Sır gibi saklıyorum. Kalem ve mürekkep özeldir. Benimle özdeşleşmiştir. Bu ayrıca bir güvenlik önlemidir dediğim gibi. Herkese öneriyorum. İmzanız kişiliğinizdir, güvenliğinizdir, sizi temsil eder. Hem şık olur, hem güvenli olur, hem dolma kalem büyük bir hobidir"