Son dakika depremler konusu şubat felaketinden sonra her gün ülkemizin gündeminde yerini koruyor. 4 ve üzerinde büyüklükte art arda depremler meydana gelmeye devam ediyor. Marmara Denizi'nde Çınarcık açıklarında meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevresindeki birçok yerde hissedildi. Bu deprem, özellikle İstanbul'un Anadolu yakasındaki kıyı bölgelerinde endişe yarattı. Kandilli Rasathanesi'nin kayıtlarına göre, bu depremin yerel büyüklüğü 4,1 ve moment büyüklüğü 4,0 olarak belirlendi. Depremin ardından, Çınarcık açıklarında 1,5 ile 2,6 büyüklükleri arasında değişen 9 artçı sarsıntı daha kaydedildi.
PROF NACİ GÖRÜR BU DEPREMİN TEKTONİK GERİLİMİ ARTTIRDIĞINI SAVUNUYOR
Bilim Akademisi üyesi Profesör Naci Görür, bu depremin Marmara Denizi'ndeki tektonik gerilimi artırdığını belirtti. Görür, depremin Adalar fayının güneyindeki küçük normal faylar üzerinde meydana gelmiş olabileceğini ve bu durumun fay çözümü ile netleşeceğini ifade etti. Görür'ün yorumları, Marmara Denizi'ndeki sismik aktivitenin devam ettiğini ve bu aktivitenin bölgedeki gerilimi artırdığını gösteriyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Profesör Cenk Yaltırak ise, mevcut verilere dayanarak bu depremin bir öncü sarsıntı olup olmadığını kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığını vurguladı. Yaltırak, 1999'dan bu yana bölgede periyodik olarak meydana gelen depremlerin bir döngüsü olduğunu ve bu döngünün devam ettiğini belirtti. Yaltırak'ın açıklamaları, bölgedeki deprem aktivitesinin karmaşık doğasını ve tahmin edilmesinin zorluklarını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin deneyimli deprem araştırmacılarından İTÜ Jeofizik Bölümü emekli öğretim üyesi Profesör Ahmet Ercan, Çınarcık depreminin "beklenen İstanbul Depremi"nin öncüsü olamayacağını açıkça ifade etti. Ercan, bu depremin küçük ölçekli olduğunu ve Kuzey Marmara kırığının neden olacağı olası büyük bir İstanbul depremini tetiklemeyeceğini belirtti. Ercan'ın değerlendirmeleri, bölgedeki deprem riskinin ciddiyetini ve bu tür olayların doğasını anlamada bilim insanlarının önemli rolünü vurguluyor.
Bu deprem, Türkiye'nin sanayi ve ticaret merkezi olan İstanbul'da yaşayan 18 milyon insan için endişe kaynağı olmaya devam ediyor. 1999 Gölcük ve Düzce depremlerinden bu yana İstanbul'da hissedilen en büyük deprem 5,8 büyüklüğündeydi. 2019'da Silivri açıklarında meydana gelen ve 43 kişinin yaralanmasına neden olan deprem gibi, bu tür sarsıntılar, olası büyük bir Marmara depreminin ne zaman gerçekleşeceği konusundaki belirsizliği artırıyor. Uzmanlar, bu olası büyük depremin 1509'daki "Küçük Kıyamet" olarak adlandırılan depremle benzer sonuçlar doğurabileceğinden endişe ediyorlar.