"Asrın felaketi" olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli depremler, birçok ilde büyük yıkımlara sebep oldu. Kahramanmaraş’ta ikamet eden Mustafa Toygun’un eşi Sevim ile çocukları Seyithan ve Melisa da enkaz altında kaldı. Mustafa Toygun, depremin ardından hemen yola çıkarak afet bölgesine giden SAR Arama Kurtarma Kocaeli ekiplerinden yardım istedi.
Hasan Yüce ve ekibi tarafından yapılan çalışmalar neticesinde depremin 3. gününde anne Sevim Toygun ve kızı Melisa enkazdan sağ kurtarıldı. Toygun ailesinin 11 yaşındaki oğulları Seyithan ise kurtarılamayarak, hayatını kaybetti.
Hem Seyithan’ı hem de çok sayıda akrabalarını depremde kaybeden acılı aile, SAR Arama Kurtarma Kocaeli ekibiyle iletişimlerini asla koparmadı. SAR Arama Kurtarma ekiplerinin daveti üzerine Kocaeli’ye gelen Mustafa Toygun ve ailesi, Aksığın köyünde misafir edildi. Burada Mustafa ve Sevim Toygun çiftine arama kurtarma eğitimi verildi.
"İnsan afet yaşayınca anlıyor"
SAR Arama Kurtarma Kocaeli ailesi ile depremin 3. gününde tanıştıklarını söyleyen Mustafa Toygun, "Biz umutlarımızı yitirmişken sağ olsun SAR ailesi geldi. 3. gün yoğun bir uğraş sonucunda eşim ve kızımı kurtardılar. O gün bugündür bizde SAR ailesi ile bir aile olduk. Kaybımız oldu, çok kaybım oldu. Önce evladımı kaybettim. Onun haricinde de 100’e yakın kaybım var aileden. Biz bazı şeylerin bilincinde değildik. O gün bu işlerin ne kadar kıymetli, ne kadar değerli olduğunu anladık. Sağ olsun SAR ailesi de bizi ailesine kabul etti. Biz de bir üyesi olarak buradayız. Herkesin de bu yönde eğitim alması gerekiyor. Bu çok önemli ve değerli bir şey. Bunu insan afet yaşayınca anlıyor. Her ne kadar birçok kaybımız olsa da eşimle birlikte bu eğitimi alalım dedik. Kahramanmaraş’ta da bu çalışmaları yürüteceğiz inşallah. ’İnsanlara nasıl faydalı olabiliriz’ diyerek biz de SAR ailesi ile birlikte sahada olacağız" dedi.
"Kahramanmaraş’tan gelip bizim eğitimimize katıldılar"
SAR Arama Kurtarma Kocaeli İl Temsilcisi Hasan Yüce, Aksığın köyünde eğitim kampında olduklarını ifade ederek, "Biz tüm ailelerimizin depreme hazırlıklı olmasını isteyen bir STK’yız. Keşke herkese yapabilsek ama onlar bizim için biraz daha özel, biraz daha fazla bağımız var. Tüm kazazedelerimizle iletişimizi koparmadık ama Mustafa ağabeyler biraz daha bu işin önemli olduğunun farkına vardılar. Kahramanmaraş’tan gelip bizim eğitimimize katıldılar. Bundan sonraki tüm eğitimlerimize katılacaklar. İnşallah ilerleyen süreçte de bizlere gerek kalmaz ama bilinçli bireyler yetiştirmek bizim derneğimizin misyonlarından birisi" diye konuştu.
"Umutların azaldığı anlardı"
Depremin 3. günü anne Sevim Toygun ile kızı Melisa’nın kurtarıldığını dile getiren Yüce, "Her ihbara da koşturmak zorundaydık. Biz orta seviye akredite olan bir derneğiz. Önceliklerimiz vardı. Bizi çağırdılar. Bizzat hatta benim yanıma geldiler. Sevim ablanın sesini duyduğumuz an tüm yorgunluğumuz gitti. O saate kadar hiç uyumamıştık. O ses tüm enerjiyle başa dönmemizi sağladı. Umutlarımız yeşertti. Çok yakın ve çok net bir sesti. Yaklaşık 3-4 saatlik bir operasyonun sonunda da onlara ulaştık. Sağ salim çıkarttık. Keşke daha fazlasını yapabilseydik ama o gün orada verilen görev o kadardı. Başarıyla yerine getirdiğimiz için mutluyuz. Güzel işler yaptığımıza inanıyoruz. Onların burada olması ve bir cana dokunmanın değerinin ne olduğunu o anlardan sonra anlıyorsunuz. Tabii ki biz oradaydık, operasyonun direkt içindeydik ama bu bir ekip işiydi. Ekibimizin arka tarafında çalışan, enkazın üzerinde güvenlikten tutun, ekipman dağıtımına kadar SAR ekibinin bir operasyonuydu. Başarılı da oldu sağ salim ulaştık" ifadelerini kullandı.